İzmir’de 5 gazeteci ile birlikte gözaltına alınan DEM Parti basın çalışanı Funda Akbulut hakkında 8 ay sonra ‘örgüt üyesi olmak’ gerekçesiyle iddianame hazırlanırken, dosyanın gönderildiği İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesi dosyayı kabul etmedi. Diğer 3 gazeteciye ilişkin dosya ise hala tamamlanmadı
İzmir’de 13 Şubat’ta düzenlenen ev baskınlarında Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Semra Turan, Delal Akyüz ve Tolga Güney, JINNEWS muhabiri Melike Aydın, Gazete Duvar muhabiri Cihan Başakçıoğlu ile gözaltına alınan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) basın çalışanı Fatma Funda Akbulut’un iddianamesi hazırlandı. “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla hazırlanan iddianame İzmir 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme dosyada “Örgüte finans sağlama” suçu olduğu gerekçesiyle dosyayı kabul etmedi ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
Sekiz ayı aşkındır ev hapsinde bulunan Funda Akbulut hakkında hazırlanan iddianamede açık tanık Buse Aslan’ın ifadelerinin yanı sıra çekim yapmak için katıldığı basın açıklamaları ile yaptığı 5 telefon görüşmesi ve para alışverişi suç olarak gösterildi. İddianamede itirafçı Buse Aslan’ın Jineoloji dergisinin paralarının toplanması ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) İzmir sanal medya hesaplarının kullanılmasının Funda Akbulut tarafından yapıldığı yönündeki iddialara yer verildi.
Erbane dersi de iddianameye girdi
Pankart ve dövizlerin basımına ilişkin yapılan telefon görüşmelerinin yer aldığı iddianamede “İşsizlik, yoksulluk, açlık ve sefalet beka olamaz” pankartı ile “Savaşa değil halklara bütçe”, “Halklar açken sarayın bir günlük harcaması 15 milyon TL”, “Vergiler, zamlar geri alınsın” ve “İnsanca bir yaşam için bu düzeni değiştireceğiz” dövizleri suç delili olarak sunuldu.
Funda Akbulut’un Jinart’da erbane dersi almak istemesiyle ilgili telefon görüşmesi ve İHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Zilan Gümüş’le gözaltına alınan kişilere ilişkin yaptığı bir görüşme de iddianameye delil olarak konuldu.
Video çekmek suç
İddianamede yer alan bir diğer suçlama ise Funda Akbulut’un İzmir Kadın Platformu, TJA ve HDP’nin düzenlediği kadın cinayetlerine ilişkin basın açıklamaları, Nagehan Akarsel’in katledilmesinin ardından yapılan açıklamalar, Suruç katliamı anması, Gezi eylemlerinin yıl dönümü eylemleri, tecride ilişkin açıklamalar ve panellerde yaptığı çekimler oldu. Funda Akbulut’un buralarda yaptığı video ve fotoğraf çekimleri ile bunların sanal medya hesaplarından paylaşılması suçlama konusu oldu.
‘Örgüte finansman’ suçlaması
Yine iddianamede yer alan MASAK raporlarında ise Funda Akbulut’a gönderilen ya da onun gönderdiği ve toplamda 10 bin TL’yi bile bulmayan para transferleri suçlama yapıldı. Evinde yapılan aramalarda el konulan Jineoloji dergileri ile Nagehan Akarsel’e ait fotoğraflar da iddianamede yer alırken, Kürt Siyasetinin Mor Rengi ve Jineoloji Ders Notları isimli kitaplarda suçlama konusu yapıldı.
4 gazeteci aylardır bekliyor
Öte yandan aynı gün gözaltına alınan ve ev hapsinde olan MA muhabirleri Delal Akyüz, Tolga Güney ve Melike Aydın ile haftada 2 gün imza adli kontrolü verilen MA muhabiri Semra Turan hakkında ise henüz bir karar verilmedi.
Yıldırım: Süreç uzatılıyor
Dosyanın avukatlarından Abdülmecit Yıldırım, Funda Akbulut’un ev hapsinde olduğunu anımsatarak, bunun tutukluluk gibi ayda bir değil, üç ayda bir dosya üzerinden değerlendirildiğini söyledi. Yıldırım, “Onu da bir kere formaliteden, bizim katılmadığımız bir şekilde yaptılar. Ev hapsinin tutuklamadan çok da büyük bir farkı yok. Ama herhangi bir denetimi de yok. Bu sürecin ne kadar uzayacağını da bilmiyoruz. Biz İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tensiple beraber ev hapsinin kaldırılması için dilekçe verdik. Mahkeme dosyayı 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği için kararı da onların vermesini istemiş. Yani bu sürecin uzaması ev hapsinin de uzaması anlamına geliyor,” dedi.
Ev hapsinin cezaya dönüştüğünü vurgulayan Yıldırım, “Dosyanın savcılık aşamasında olduğu süreçte olumlu bir cevap alamasak da bir muhatabı vardı. Şu an ortada bir muhatap bulamama durumu var. Şu an hangi mahkemeye talepte bulunacağımız belli değil” diye konuştu.
Akbulut: Cezalandırmaya dönüştü
İddianameye ilişkin konuşan Funda Akbulut ise “Yaklaşık 9 aydır diğer üç arkadaşım gibi ev hapsindeyim. Bu zamana dek savcılık iddianamesinin hazırlanmasını bekledim. İddianame hazırlandı. Kim olduğunu bile bilmediğim bir gizli tanığın ifadelerine dayandırılarak bu kadar zamandır ev hapsinde tutuluyorum. Kişisel hak ve özgürlüklerimden mahrum ediliyorum. Bu durum artık tedbirden çıkarak, cezalandırmaya dönüştü. Duruşma günüm bile halen belli değil. Bu sürecin bir an önce son bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Haber: MA / Tolga Güney