Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yine ırkçı ve kutuplaştırıcı bir dil kullandı
Her konuşmasında esip gürleyen, ırkçı ve nefret içeren bir dil kullanan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son açıklamalarında da geleneği bozmadı.
Evrensel Gazetesi’nin haberine göre; Erdoğan’ın dün Kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada hedef aldığı Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Bahçeli’nin de hedefindeydi.
Kimyasal silah araştırılmalı demişti
Fincancı, TSK’nin IKBY’deki operasyonlarında kimyasal silah kullandığı iddialarının araştırılmasını ve gerçeğin ortaya çıkarılması gerektiğini söylemişti.
Hakkında soruşturma açılan Fincancı için Erdoğan, “Türk Tabipleri Birliği Başkanı ile ilgili yargı harekete geçmiştir. Hem bu kişiyle, hem bu kurumla ilgili adımlar atılacak. Bakanlarımıza, Tabipler Birliği başta olmak üzere meslek örgütlerinde yeni yapıya geçilmesine yönelik mevzuat çalışmalarının hızlandırılması talimatı verdik. Gerekirse yasal düzenlemeyle bu ismin değişmesini sağlayacağız” demişti.
Bahçeli ise Türk Tabipleri Birliğinin kapısına kilit vurulmasını, TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın vatandaşlıktan çıkarılmasını istedi.
Irkçı ve kutuplaştırıcı sözler
Bahçeli’nin nefret içeren sözlerinin bir kısmı şöyle: “Türk düşmanı bir birliğin başında Türk olamaz, Türk yazılamaz. Türk askerlerine hain ve zalimlerin ağzıyla kimyasal silah çamuru atanları, mesela TTB Başkanı ile diğerlerinin Türk vatandaşlığından çıkarılması, vatansız ve ülkesiz olmaya mahkum edilmesi akla en yakın yollardan birisidir. Zira tahammülümüz bitmiş, sabır taşımız çatlamıştır. TTB’nin tıpla, hekimlikle, sağlıkla uzaktan yakından ilgisi kalmamıştır.”
Danıştay’ı da unutmadı
Bahçeli, konuşmasında Danıştay’ı da hedef alarak, şu sözleri sarf etti: “Zillet ittifakının dış bağlantılı senaryoları, FETÖ’nün kumpasları, PKK’nın ve bölücü mihrakların iftiraları devam ederken, Danıştay 5. dairesinin FETÖ’den ihraç edilen 178 hakimi görevlerine iade kararı, üstelik faiz ilaveli tazminata hükmetmesi, yenilir yutulur bir şey değildir. Bu kararı milletimize hakaret sayıyoruz. 15 Temmuz’un rövanşını almak için müsait zaman kollayanlara boyun eğemeyiz, hoşgörü gösteremeyiz. Herkes aklını başını alsın. Türkiye’nin istiklalini ve istikbalini gerekirse can pahasına sonuna kadar müdafaa eder, bedeli neyse de seve seve katlanmasını biliriz.”
Cumhur ittifakında çatlak
Öte yandan Bahçeli, AKP’li Mahir Ünal’ın cumhuriyet ile ilgili sözlerine de tepki gösteren bir yanıt verdi: “Bugünkü Türkçemizle düşünce oluşturamayacağımızı söylemek gerçekleri çarpıtmaktır, nesnel gelişmelere aykırıdır, dilimizi karalamaktır, nihayetinde özgüven eksikliğidir.”
AKP Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Kahramanmaraş Uluslararası 8. Kitap ve Kültür Fuarı’nda yaptığı konuşmada, “Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye’de yaşanmıştır. Mesela Fransız devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi Mao’nun Çin kültür devrimidir. Lügate dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet; bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir” demişti.
ANKARA