Kayıp yakınları ve İHD, eylemlerinin 751’inci haftasında 2 Temmuz 1994’te gözaltında kaybedilen Doktor Recai Aydın’ın akıbetini sordu. Eylemde konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, ‘Bir talebimiz var. Bir mezar taşımız olsun ve yas sürecimiz tamamlansın istiyoruz’ dedi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 751’inci haftasında, Amed’de 2 Temmuz 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen Doktor Recai Aydın’ın akıbeti soruldu.
Mücadelemiz sürecek
Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya gelen grup adına konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, “Her hafta burada adalet talebimizi dile getiriyoruz. Ne yazık ki bu talep karşılanmış değil. Tamamlayamadığımız bir yas sürecimiz var. Biz kayıplarımızın bırakın mezar taşını, kemiklerini bulamıyoruz. Bir kayıp yakını annemiz şöyle demişti, ‘her cumartesi buraya, mezarlık ziyaretine gidiyormuşuz gibi geliyoruz.’ Aslında çok temel bir talebimiz var. Bir mezar taşımız olsun ve yas sürecimiz tamamlansın istiyoruz. Bu talep kuşaklar arası aktarılmış bir travmaya dönüşmüş durumda maalesef. Mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz” dedi.
Evinden çıkıp bir daha dönmedi
Ardından İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz de Aydın’ın kayıp hikâyesini paylaştı. Fırat, “Recai Aydın, Diyarbakır’ın Çınar ilçesi sağlık ocağında hekim olarak çalışıyordu. 2 Temmuz 1994 tarihinde Diyarbakır’daki evinden iş yerine gitmek için kendi arabasıyla yola çıkar. Daha sonra aynı gün Recai Aydın’ın arabası iş güzergâhı olmayan Silvan yolunda, kapıları açık halde bulunur. Ailesi Diyarbakır cumhuriyet başsavcılığına ve diğer tüm resmi kurumlara başvuruda bulunarak, Recai Aydın’ın akıbeti hakkında bilgi almaya çalışır. Ancak tüm girişimler sonuçsuz kalır. O tarihten bugüne Recai Aydın’dan hiçbir şekilde bir daha haber alınamaz” şeklinde belirtti.
Adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz
Fırat, 17 Ağustos 1994 tarihinde Uluslararası Af Örgütü’nün çağrısıyla dünyanın pek çok yerinde dönemin Başbakanı Tansu Çiller’e ve Adalet Bakanı Mehmet Moğoltay’a ‘Dr Recai Aydın’a ne oldu’ sorusunu soran mektuplar gönderildi. Ancak tüm çabalar sonuçsuz kalır. 2005 yılında JİTEM tetikçisi Abdulkadir Aygan’ın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılı olarak ilettiği ifadesinde, ‘Recai Aydın’ın JİTEM tarafından infaz edilen kişiler arasında olduğu’ itirafında bulunur. Bizler insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak; kayıplarımızın akıbetinin ortaya çıkarılması ve failleri bulunup yargılanması talebiyle 31 Ocak 2009 tarihinden bu yana her hafta ve kesintisiz bir şekilde sürdürmüş olduğumuz adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Eylem, yapılan konuşma ve paylaşılan hikayenin ardından gözaltında “faili meçhul” siyasi cinayetlere kurban gidenler için 1 dakikalık oturma eylemine sona erdi.
Vedat Aydın’ın faillerini sordular
Êlih’te de İHD ve kayıp yakınları ise eylemlerinin 587’inci haftasında Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” pankartının açıldığı eyleme Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Êlih Milletvekilli Zeynep Oduncu, kayıp yakınları, insan hakları savunucuları, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Êlih Şubesi üyeleri, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Şubesi yöneticileri katıldı. Eylemde, 5 Temmuz 1991 yılında evinden alındıktan sonra katledilen Halkın Emek Partisi (HEP) Amed İl Başkanı Vedat Aydın’ın failleri soruldu.
Aydın’ın hikayesini anlatan İHD Êlih Şube Yöneticisi Sinan Gegin, Aydın’ın katledilmesinin üzerinden tam 32 yıl geçmesine rağmen katillerinin halen korunduğunu söyledi.
Ellerimiz katillerin yakasında olacak
Aydın’ın, 5 Temmuz 1991 günü gece yarısı, kendilerini polis olarak tanıtan 4 kişi tarafından evinden alındığı ve 7 Temmuz’da Xarpêt’in (Antep) Maden ilçesinde bir köprü altında işkenceyle öldürülmüş halde bulunduğunu belirten Gegin, etkin bir soruşturma yürütülmediğini kaydetti. Gegin, “Vedat Aydın’ın katledilmesinde; tetiği çekenlerin yanı sıra OHAL Valisi Hayri Kozakçıoğlu’nun, dönemin Jandarma İstihbarat Grup Komutan Yardımcısı Aytekin Özen’in, JİTEN elemanı Selahattin Görgülü’nün, dönemin Diyarbakır Valisi, Emniyet Müdürü ile askeri birimlerinin, dönemin başbakanı Mesut Yılmaz ile Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ve bugüne kadar olayı karanlıkta bırakan hükümetlerin sorumluluğu var. Ellerimiz katillerin yakasında olacak!” dedi.
Açıklama oturma eylemi ile son buldu.
AMED / ÊLİH