Amûdê’de 283 çocuğun can verdiği sinema katliamının üzerinden 63 yıl geçmesine rağmen, katliamdan sorumlu kişi ve kurumlar etkili bir şekilde soruşturulmadı. Katliamından sağ kurtulan 75 yaşındaki Reşîdê Fatê, ‘Kürtleri yok etmek istediler’ dedi
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizîre bölgesinde bulunan Qamişlo kentine bağlı Amudê ilçesinde, 283 Kürt çocuğunun yaşamını yitirdiği “Amûde Sineması Katliamı”nın üzerinden 63 yıl geçti.
13 Kasım 1960 tarihinde Amudê’deki 120 kişi kapasiteli tek sinemaya çoğunluğu Kürtlerden oluşan 500 çocuk dolduruldu. Cezayir Devrimi’ni anlatan Mısır yapımı Cerîmet Nisif el-Leyl (Sûcê nîvê şevê- Geceyarısı Suçu) filmi gösterildi.
Filmin ortasında perdede başlayan yangın, kısa sürede tüm salona sıçradı. 130 metrekarelik sinema salonunda bulunan iki dar kapı da yangın sırasında kapalı kalırken, ahşaptan olan sinema salonu kısa sürede yanarak çöktü. Yangında 8 ile 14 yaş aralığındaki 283 çocuk yanarak yaşamını yitirdi.
Yangın tehlikesi iletilmişti
Emrullah Acar’ın Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, yangının Kürt halkının Suriye’deki varlığını bitirmeyi amaçlayan Baas rejimi tarafından gerçekleştirildiği belirtilirken, yüzlerce çocuğun canına mal olan yangına dair rejim, ya soruşturma yürütmedi ya da yürüttüyse de herhangi bir sonuç açıklamadı.
Yangını araştıran ve “Agirê Sînema Amûdê- Amûdê Sineması Yangını” adlı kitabı yazan Ehmedê Namî, “Yangın tehlikesi iletilmesine rağmen yetkili neden filmin devamında ısrar etti? Neden öğretmenler çocuklar ile değildi? İlçeki rejim yetkililerinden hiç birinin çocuğunun orada olmaması tesadüf mü? Rejim yetkilisi çocuklarının geldikleri sinemadan babalarının uyarısı ile çıkarıldıkları doğru mudur?” gibi sorularla yangının şüphe çeken nedenlerine işaret etti.
Sinemanın olduğu yere ‘Kahramanlar Bahçesi’ kuruldu
Şimdilerde sinema salonunun yerine yapılan Baxçê Pakrewan Parkı (Kahramanlar Bahçesi) ile katliamın anıları taze tutuluyor. Katliamın yaşandığı anda 10’dan fazla çocuğu yangından kurtaran Mihemedê Seîd Axayê Deqorî’nin çocuklarla görüldüğü heykeli de bahçeye yerleştirildi.
Parkta, yine onlarca çocuğun yanan sinema salonundan kendilerini attığı su kuyusu da yerinde duruyor. Sinemanın duvarında ise yaşamını yitiren çocukların isimleri ve fotoğrafları yer alıyor. Amudê’de yaşanan acılardan kaynaklı hala sinema salonu yapılmıyor. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi sinemada hayatını kaybedenleri “Devrim şehitleri” olarak kabul ediyor.
‘Cezayirlilere destek olmak için gittik’
Katliam yaşandığında 12 yaşında, ilkokul 5’inci sınıf öğrencisi olduğunu belirten Reşîdê Fatê, çocukların Cezayirlilere destek olmak için sinema bileti alıp salona girdiklerini söyledi. Baas rejimi yetkililerinin kendilerine bilet sattığını dile getiren Fatê, şöyle konuştu:
“20 ya da 30 Suriye kuruşuna bileti aldım. Büyük bir keyifle sinemaya gittik. Ben sinemanın balkon kısmına geçtim. 400’den fazla çocuk vardı, neredeyse birbirlerini ezeceklerdi. Katliamda çok sayıda kişinin ölmesinin bir nedeni de sinemanın binasının yapısıydı. 3 kat yerin altındaydı. Gösterilen film çocukların izleyebileceği türden bir film bile değildi. Sessizce filmi izlerken, ortasından ekran aydınlandı ve durdu. Sonra alçak uçuş yapan bir uçağın gürültü sesi gibi bir ses geldi ve ateşin çıktığını gördük.
5 dakikada alevler yükseldi. Balkondan atladık. Kapıya yöneldik, kapının kilitli olduğunu gördük. Çocukların feryatları yükselmeye başladı. Biz hemen güney kapısına yöneldik, çocukların ağa takılmış gibi üst üste düştüğünü gördük. Herkes kaçmak ve kurtulmak istiyordu. Kapıya yüklenince kapının bir tarafı kırıldı ve dışarıya üst üste düştüler. Dışarı çıktım, nefes alabildim. Orada fark ettim ki ayaklarım yanıyordu.”
‘Kürtleri yok etmek istediler’
Fatê, sinemaya ruhsat veren kişilerin yangının bir numaralı sorumluları olduğunu ifade ederek yaşamını yitiren çocukların çoğunun 5-6, en büyüklerinin ise 12 yaşında olduğunu söyledi. Mihemedê Seîd Axayê Deqorî’nin çoğu çocuğu canı pahasına kurtardığını hatırlattan Fatê, “Ateşin içine atlayarak çocukları birer birer çıkardı. En son birkaç çocuğu daha çıkarmak için içeri girdiğinde üzerine demir düştü, devamında sinema çöktü. Yanan çocukların hepsi Kürt’tü. Kürtleri yok etmek istediler. O çocuklar neden yandıklarını bilmediler. Ama hepsi Kürt’tü ve ölmeleri için yeterliydi. Katliamdan Baas rejimi sorumludur. O zaman rejimin yaptığını şuan Türkiye yapmaya çalışıyor. Yangın kabloların ısınmasından çıkabilir, ancak o kadar çocuk neden o salona doldurulmuştu? Kimse cevap vermedi” dedi.
O dönem 12 yaşında olan ve yaşadığı o anı 75 yaşında olmasına rağmen hiçbir zaman unutamadığını kaydeden Fatê, katliamın her yıl dönümünde elinde çiçekler ile parka dönüştürülen sinema alanını ziyaret ettiğini, bunun yaşamını yitiren arkadaşları için bir vefa borcu olduğunu söyledi.
RIHA