26. Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri, Göktepe’nin doğum günü dolayısıyla yapılan törenle sahiplerine verildi
İstanbul’da 8 Ocak 1996’da haber takibi sırasında gözaltına alınan ve işkence ile katledilen Evrensel muhabiri Metin Göktepe anısına verilen Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri’nin 26’ıncısı ödülleri sahiplerine verildi.
İlki 1998 yılında verilen Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri’nin bu yıl düzenlen 26’ncısında kazananlara ödülleri Göktepe’nin doğum günü dolayısıyla Şişli Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evinde törenle verildi.
Sunuculuğunu Gazeteci Nazım Alpman’ın üstlendiği bu yılki ödül töreninde ilk ödül, Dersim Gazetesi’nde yayımlanan “Herkesin sesini duyan var, onların yok: Abdallar depremde de ayrımcılığa uğruyor” başlıklı haberiyle Yerel Gazetecilik Ödülüne layık görülen Murat Güneş’e verildi.
Güneş’e ödülü Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin verdi. Ardından “Ferhat Encü’ye tokat, gazetecilere engelleme” başlıklı haberiyle Görüntülü Haber Ödülüne layık görülen Artı TV’den Mehmet Zeki Kaya’ya ödülü Gazeteci Elif Ilgaz tarafından verildi. Ödül töreninde söz alan Ilgaz, Göktepe’nin mesleği başında öldürüldüğünü ifade etti.
Ödülü arkadaşlarıyla paylaştı
Söz alan Kaya da, toplumsal olay, miting, eylem ve etkinliklerde ilk engellenenlerin gazeteciler olduğuna işaret etti. Görüntüyü çektiği gün de engellendiğini dile getiren Kaya, ayrıca ödülünü Artı TV çalışanı kameraman Bilal Meyveci ve Özgür Söylemez ile paylaşmak istediğini söyledi. Kaya, “Çünkü Adalet nöbetini çoğunu onlar takip etti. Ben olmasaydım onlar olsaydı aynı şekilde bu reflekse bu görüntüyü alabileceklerdi” diye kaydetti.
Ödülü depremzedelere adadı
Görüntülü Haber Ödülü dalında “Met Çıkmazı” başlıklı haberiyle Jüri Özel Ödülüne layık görülen Voys Media Youtube kanalından muhabir Tunca Öğreten, kameramanlar Murat Baykara ve Ömer Çakan’ın ödülünü ise Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreter Yardımcısı Nuray Karagaz tarafından verildi. Ödülü alan Öğreten, Göktepe kadar anılan bir gazeteci olmak istediğini söyledi. Murat Baykara da, Göktepe adına ödül almaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Bu yıl ki Fotoğraf Ödülü’nü ise BirGün Gazetesi’nden yayınlanan “Biz de öldük ama gömülmedik” fotoğrafıyla Uğur Şahin kazandı. Şahin ödülü Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe’nin elinden aldı. Şahin, ödülünü fotoğrafı çektiği deprem bölgesindeki yaşamını yitiren ve mağdur olan insanlara adadı.
Özgür basın unutulmadı
Jüri, bu sene ayrıca iki Jüri Özel Ödülü daha verilmesine karar verdi. Son dönemde toplu tutuklamalara maruz kalan Mezopotamya Ajansı (MA) ve Jinnews muhabirlerine, Jüri Özel Ödülü verilmesi kararlaştırıldı. Ödülü, gazeteciler adına Yeni Yaşam Gazetesi’nden Mehmet Şahin aldı. Söz alan Şahin, iktidarın gerçeğin duyurulmasından, görünmesinden hoşlanmadığını ancak Musa Anter ve Metin Göktepe’nin geleneğini sürdüren gazetecilerin her türlü zorluğa rağmen gerçeği peşinden gittiğini ve yansıttığını dile getirdi.
Jüri, depremde hayatını kaybeden gazetecileri anmak ve yaralanan gazeteciler adına depremde yaralanan gazetecilerden İskenderun Ses Muhabiri Akın Bodur’a Jüri Özel Ödülü verilmesini kararlaştırdı. 6 Şubat depremlerinde İskenderun Ses Gazetesi’nin sahibi ve kurucusu, Sürekli Basın Kartı sahibi Ayşe Figen Arlı da hayatını kaybetmişti. Bodur’un ödülünü almak üzere Ses Gazetesi sahibinin kızı Meral Güneş Arlı ve Bodur’un kızı aldı. Törende Bodur’un mesajı da okundu. Bodur, depremde yaşamını yitiren gazetecilere dikkat çekti.
Metin Göktepe’nin izinden ayrılmadık
BirGün Gazetesi’nde yayımlanan “Karanlık dünya bir çocuğu yuttu” başlıklı haberiyle Yazılı Haber Ödülü’ne layık görülen Timur Soykan’a ödülü ise Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş’un kızı tarafından verildi. Burada söz alan Durmuş, “Kızımla geldik çünkü bu kız çocuklarının geleceğe daha güvenle bakabilmesi için gazetecilerin bu tarz haberleri yapması gerekiyor” diye kaydetti. Söz alan Soykan ise, “Gazeteciler olarak çok öldürüldük, hapsedildik, işsiz bırakıldık. Üzerimizde her yerde çok yoğun bir baskı var. Ama bir de gerçek var; Metin Göktepe’nin izinden hiçbir zaman ayrılmadık. Usta dediğimiz gazetecilerin izinden hiç ayrılmadık. Bu ülkenin gazetecileri gerçekten çok büyük direniş sergilediler. Asla hakikat mücadelesinden vazgeçmediler” diye konuştu.
Soykan’ın konuşmasının ardından etkinlik toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.
HABER MERKEZİ