Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 gün başkanlık yapan İmamoğlu’nun ulaşım kartlarına indirim kararını eleştirdi. İmamoğlu’nun öğrenci ulaşım kartı ve su indirimi talimatlarına ilişkin konuşan Erdoğan, ‘Daha önce neden yapmadınız’ dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı’nda gençlerle bir araya geldi. Televizyonlardan da yayınlanan programda Erdoğan gençlerin sorularını yanıtladı. Erdoğan’ın gündeminde 23 Haziran’da yenilenecek olan İstanbul seçimleri vardı. Erdoğan İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararını değerlendirirken, yine 31 Mart’taki seçimlerde “şaibe” olduğunu iddia etti. Bir gencin, “Eğer seçimi siz kazansaydınız yine de itiraz edecek miydiniz?” sorusuna ilişkin Erdoğan, net bir cevap vermekten kaçınarak daha çok yaptıkları itiraz sonrasında oy farkının inmesini dile getirdi. Erdoğan şöyle dedi: “Her şeyden önce böyle bir netice karşısında itirazlar olabilir. Bunlar siyasette seçime girenlerin, sandığa müracaat edenlerin en doğal hakkıdır. Ama bu itiraz merci neredir? İlçe seçim kurullarıdır, il seçim kurullarıdır, daha üst merci Yüksek Seçim Kurulu’dur. Siz itirazını yaparsınız.İtirazını yaptıktan sonra nihai merci Yüksek Seçim Kurulu’dur. Yüksek Seçim Kurulu kararını verdikten sonra da artık diyeceksiniz ki ‘şeriatın kestiği parmak acımaz’ ve işi bitireceksiniz. Ama şu andaki süreç ne yazık ki böyle gitmiyor. Yani 29 binden 13 bine oy düşüyor, şimdi buradan buraya eğer oylar düşüyorsa bu ne demektir? Burada bir hırsızlık var, bir kaçak var. 29 binden 13 bine niye düşüyor?”
YSK kararı için gün verdi
İptal edilen 1963 seçimlerini hatırlatan Erdoğan, “Nitekim 1963’te seçime şaibe karıştığı için seçim iptal edildi. Onların dönemleri… Şimdi şaibe çok çok büyük ve itirazlarımız yapıldı. Bütün delilleriyle, belgeleriyle bu itirazlar yapıldı. Bu itirazları yaptıktan sonra Yüksek Seçim Kurulu bunun iptaline karar verdi.İptal kararı verilene kadar CHP’nin başındakiler, Yüksek Seçim Kurulu’na methiyeler döşerken, ne zaman ki iptal kararı verildi bu defa aman yarabbim neler söylemediler, ‘çete’ mi demediler… ‘Burada nelerin döndüğünü biz biliyoruz ama konuşmuyoruz.’ Bildiğini söyle o zaman veya ispat et. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Sen iddianı ispatla mükellef olduğuna göre bunu da ispat edemiyorsan o zaman kusura bakma. Şu anda Yüksek Seçim Kurulu kararını verdi. Zannediyorum pazartesi filan da beklenen o ki gerekçeli karar da açıklanacak. Ve gerekçeli kararın da açıklanmasıyla birlikte, şu anda zaten süreç başlamış vaziyette. Bizler de çalışıyoruz, öbür tarafta diğerleri de çalışıyor” diye konuştu.
İmamoğlu’na ‘FETÖ’cü’ iması
Erdoğan, İmamoğlu’nun öğrenci ulaşım kartı ve su indirimi talimatlarına ilişkin, “19 gün hava attınız. Peki bunun sözünü daha önce verdiğinize göre bunu bu süre içerisinde neden yapmadınız? Bir şey yaptılar; hemen veri kontrollerini yapmaya başladılar. Bu da FETÖ terör örgütünün uygulamasıdır. Beyefendi de zaten daha önce Samanyolu TV’de çalıştığı için bu veri kontrollerini bilir” dedi. Erdoğan, indirimlerin kendi belediye başkanlığı döneminde yapıldığını öne sürerek, “Kaldı ki benim belediye başkanlığı dönemimde zaten indirdik. Hatta 65 yaş üstüne belli saatlere kadar ücretsiz paso uygulaması yaptık. Tereciye tere satılmaz ki. Bunlar zaten vardı” diye konuştu.
Kürtçe cezaevinde serbest!
Erdoğan, “Son dönemde ülkemizde ciddi bir kutuplaşma var. Siyasilerin kullandığı dil, toplumu oldukça geriyor ve bu kutuplaşmayı körüklüyor. Sizce de artık buna bir son vermenin zamanı gelmedi mi?” sorusuna, özgürlüklere ilişkin kimsenin önünü kesmediklerini iddia ederek cevap verdi. “82 milyon benim vatandaşım” diyen Erdoğan, “Özgürlükler noktasında, bu kardeşiniz iktidar olduğu ana kadar Güneydoğu’da, Doğu’da Kürtçe bir tabela göremezdiniz. Biz geldikten sonra oradaKürtçe tabela… Bunun yanında cezaevinde oğluyla Kürtçe konuşamazlardı,Kürtçe konuşur hale geldi. Bütün bunlar bizim iktidarlarımız döneminde oldu” diye konuştu.
HABER MERKEZİ