HDP MYK üyesi Asiye Kolçak’ın da aralarında bulunduğu 14 kadın hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianamede kadına dair yapılan tüm eylemler suç unsuru sayıldı
İstanbul’da 5 Mayıs günü yapılan operasyonda aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Asiye Kolçak’ın da yer aldığı 14 kadın gözaltına alınmış, bu isimlerden Ayşe Yıldız, Aynur Daşdöğen, Canşah Çelik ve Rıhan Akgül “örgüt yöneticiliği ve üyeliği” iddialarıyla çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Adnan Ok tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede 13 isim hakkında “örgüte üye olmak”, biri hakkında ise “örgüt kurma ve yönetme” suçlamasıyla toplam 580 sayfalık iddianame hazırlandı. İddianamenin ana temasını kadın çalışmaları yürüten Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH), Kongreya Jinên Azad (KJA) ve Tevgera Jinên Azad (TJA) faaliyetleri oluşturdu. İddianamede DÖHK ve KJA’nın yine Kobani’ye destek eylemleri, IŞİD karşıtı protestoları, Suruç ve Ankara katliamlarına tepki gösterdiği açıklamaların yanı sıra yine 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü’ne dair yaptığı çağrı ve düzenledikleri etkinlikler de suç unsuru olarak değerlendirildi.
6 yıl önceki dinlemeler
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı Heyeti ile 2013 yılında yaptığı görüşme notları da iddianameye eklendi. Öcalan’ın DÖKH’ün çalışmalarına dair yaptığı değerlendirmeler suçlama konusu yapıldı. İddianamede suçlama konusu yapılan bir diğer durum ise 2012 yılında yapılan ortam ve telefon dinlemeleri oldu. O dönemde Barış ve Demokrasi Partisi (DBP) İstanbul İl Eşbaşkanı olan Asiye Kolçak’ın, fiziki takip altında tutulan parti binasına giriş ve çıkışları iddianamede suç unsuru olarak değerlendirildi. Benzer şekilde kimi parti yöneticilerinin ailevi sorunlarını Kolçak’a aktarması için de “KCK Sözleşmesi 30. maddesinde belirtilen ve Halk Mahkemeleri adı verilen yapıda çözüme kavuşturmak amacıyla bu görüşmeyi gerçekleştirdiği anlaşılmıştır” değerlendirilmesinde bulunuldu. İddianamede savcının suçlama konusu yaptığı bir diğer olay, Kolçak’ın polis saldırısına maruz kaldıkları bir eylem sonrası aradığı bir kişiye “Çok kötüyüz, saldırdılar” demesi oldu. Savcı Ok, iddianame bu durumu “Güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucunda yaşamış olduğu sıkıntıyı aktardığı görüşme olduğu anlaşılmıştır” şeklinde bir değerlendirmeyle suçlama konusu yaptı.
KA.DER de iddianamede
Artvin’in Hopa ilçesinde 2011 yılında gerçekleştirilen AKP’nin mitinginde çıkan olayları protesto etmek, dava hakkında avukatla bilgi alışverişinde bulunmasının yanı sıra Kolçak’ın ilçe binalarına yönelik ırkçı saldırıları ve gözaltına alınan parti üyeleri hakkında televizyon ve ajanslara bilgi vermesi, haber yapılmasını istemesi de suçlama konusu oldu. İddianamede, Kadın Adayları Destekleme Derneği’nin (KA.DER) toplantılarına katılmak da suç oldu. Kolçak’ın BDP il eşbaşkanlığı yaptığı sırada katıldığı tüm eylem, etkinlik ve toplantıların DÖHK’ün faaliyeti olarak lanse edildi. Hazırlanan iddianame, İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Yasin Kobulan/İstanbul-MA