21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla birçok kentte yapılan eylem ve etkinliklerde, Kürtçenin eğitim ve resmi dil olması talebi öne çıktı
Kurdistan ve Türkiye kentlerinde 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla birçok eylem ve etkinlik düzenlendi. Dil ve sivil toplum örgütleri öncülüğünde yapılan eylem ve etkinliklerde öne çıkan talep, Türkçe dışındaki dillerin resmi ve eğitim dili olması oldu.
Ankara
Eğitim Sen, Ankara’da bulunan genel merkez binasında açıklama yaptı. Eğitim Sen Başkanı Kemal Irmak, çocuklar için anadilde eğitimin önemine değindi. Anadilinde eğitimin çocuğun ikinci dili öğrenmesini kolaylaştırdığına dikkati çeken Irmak, anadilde eğitimin aynı zamanda çocukların düşünme ve ifade becerilerinde olumlu gelişmeler kaydettiğini söyledi. Irmak, anadilin kullanımının engellenmesinin en çok çocukları etkilediğine işaret ederek, “Resmi dil dışındaki anadillerinin varlığına, yaşamasına ve öğrenilmesine karşı çıkmak, bir yönüyle eğitim biliminin en temel ilkesine karşı çıkmak, bilime meydan okumak anlamına gelmektedir” diye kaydetti.
İstanbul
SES İstanbul Şubeleri, sendikanın Aksaray’da bulunan bürosunda açıklama yaptı. SES Şişli Şube Sekreteri Ferdane Çakır, dilin sağlık hizmetlerinin erişilebilirliğini ve kalitesini etkileyen unsurların başında geldiğini ifade etti. Çakır, “Hasta ve sağlıkçı ilişkisinin her iki taraf açısından da anlaşılabilir kılınması sağlık hizmetinin kalitesini ve sonuçlarını ciddi oranda etkiler. Anadilde sağlık hizmeti talebi; sağlık hakkı, tedavi hakkı, hasta hakkı ve yaşam hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Herkese eşit, etkin ve nitelikli sağlık hizmeti sunmanın yolu anadil hakkının bu alanda da kullanımına bağlıdır” diye konuştu.
Çakır, şu talepleri sıraladı:
* Ülkenin çok kimlikli, çok kültürlü ve çok dilli yapısına uygun olarak eğitim sistemi yeniden düzenlenmeli ve anadilinde eğitim olanakları anaokulundan üniversiteye kadar tüm yurttaşlar için ücretsiz ve eşit olarak sağlanmalıdır. Bu kapsamda sağlık alanında eğitim veren okullar da çok dilli bir yapıya kavuşturularak, yabancı dillerden önce Türkiye’de yaşayan yurttaşların kullandığı farklı dil ve lehçelerde dil eğitimi alması özendirilmeli.
* Eğitim sisteminde bu temel değişiklikler yapılıncaya kadar; Türkçeden farklı dil ve lehçelerin kullanıldığı bölgelerdeki sağlık emekçilerine kullanılan dilin öğretilmesi için ücretsiz kurslar açılmalıdır.
* Farklı dil bilen sağlık emekçilerinin bildikleri dilin kullanıldığı bölgelere gönüllü tayin olması için özlük haklarında iyileştirmeler yapılmalı ve özendirici tedbirler alınmalıdır.
* 112, UMKE, Arama Kurtarma ve Acil servislerde görev yapan personele görev yaptığı bölgede yaygın olarak kullanılan diller ile ilgili kurslar planlanmalı, hizmet içi eğitimler yapılmalıdır.
* Yukarıda yazılı maddeler gerçekleşinceye kadar, geçici bir aşama olarak sertifikalı ve dili iyi bilen kişilerden sağlık kurumlarında yeterli sayıda tercüman bulundurulmalıdır.
Riha
DEM Parti Riha (Urfa) İl Örgütü, Haliliye ilçesi Uçaksavar Kavşağı’da bulunan il örgütü binası önünde açıklama yaptı. Riha Emek ve Demokrasi Platformu birleşenlerinin yanı sıra DEM Parti adayları ve çok sayıda kişi açıklamaya katıldı. Kürtçenin Kurmancî ve Kirmançkî lehçeleri ile Türkçe ve Arapça “Dilimiz onurumuzdur, zaman Kürtçe zamanı” yazılı pankartlar taşındı.
İHD yöneticilerinden Müslüm Saraçoğlu, basın metninin okudu. DEM Parti İl Eşbaşkanı Bekir Karakeçili, Kürtçeye dönük baskı ve yok sayma politikalarına tepki gösterdi. Açıklama, “Bê ziman jiyan nabe (Dil olmadan yaşam olmaz)” sloganıyla son buldu.
İHD Riha Şubesi de dernek binasında açıklama yaptı. Dernek yöneticisi Mustafa Vefa, anadilde eğitim hakkının en temel insan hakkı olduğunu vurguladı. Vefa, Kürt sorununun çözülmesinde Kürtçe önündeki engellerin kaldırılmasının önemli olduğunu vurguladı.
Êlih
Êlih’te (Batman) kitlesel bir şekilde yürüyüş gerçekleştirildi. ARİ-DER öncülüğünde gerçekleşen yürüyüşe, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve yurttaş katıldı. DEM Parti Êlih İl Örgütü önünde bir araya gelen kitle, burada oluşturdukları kortej ile yürüyüşe geçti. “Kürçe resmi ve eğitim dili olsun” talebinin yer aldığı pankart taşındı. Kitle, Yılmaz Güney Park’ına kadar yürüdü.
ARİ-DER Eşbaşkanı Mazlum Tenha, Kürtçenin yaşamın her alanında yer alması için herkesi sorumluluk almaya çağırdı.
Dîlok
DBP Dîlok (Antep) İl Örgütü, Şahinbey ilçesinde bulunan Yeşilsu Parkı’nda açıklama yaptı. “21’ê Sibatê roja zimanê dayikê pîroz be” yazılı pankartın taşındığı açıklamada, konuşan DBP Dîlok İl Yöneticisi Abdullah Acar, anadilde eğitim talebinde bulundu.
Colemêrg
DEM Parti Colemêrg (Hakkari) İl Örgütü, seçim bürosu önünde açıklama yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, “Bila zimanê Kurdi bibe zimanê fermi û yê perwerdehî yê” pankartı taşındı. Ayrıca, “Dilimiz varlığımızdır”, “Kürtçe kimliğimizdir”, “Kürtlere Statü” yazılı Kürtçe dövizler taşındı.
DEM Parti Colemêrg İl Eşbaşkanı Kadir Şahin, “Herkesin her yerde ve her zaman Kürtçe konuşması, okuması, yazması gerekir. Kürtçe yaz, Kürtçe yaşa. Her evi, sokağı, mahalleyi, mezrayı, köyü, kasabayı, ilçeyi, şehri ve çevreyi Kürtçe dil okulu ve üniversitesine dönüştürelim. Yaşasın Kürt dili” dedi.
Gever ilçesinde de partinin seçim bürosu önünde açıklama yapıldı. Buradaki açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. İlçe Eşbaşkanı Ercan Sevmez, “Kürt dili İngilizce, Almanca, Fransızca, Arapça, Farsça, Türkçe ve diğer tüm diller gibi temel haklara sahiptir. Bu gerçek hiçbir şekilde tartışılamaz” diye konuştu.
Mêrdîn
Mêrdîn’de 21 Şubat dolayısıyla yürüyüş gerçekleştirildi. DEM Parti binası önünde başlayan yürüyüşte “Bê ziman jiyan nabe” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları atıldı. Yürüyüş, DBP binasına kadar devam etti. Çok sayıda kişinin katıldığı yürüyüşün ardından DEM Parti İl Eşbaşkanı Necla Acıbuca konuştu.
Kürtçenin resmi dil olması taleplerinin olduğunu belirten Acıbuca, “Kürtçe resmi statüye kavuşturulmalı, eğitim dili olarak kabul edilmeli, Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesi’ni kabul eden Türkiye şerh koyduğu maddelerden şerhini kaldırarak, sözleşmeye uymalı” dedi. 7’den 70’e herkese çağrıda bulunduklarını ifade eden Acıbuca, her Kürt’ün Kürtçeye sahip çıkması ve Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi için çalışması gerektiğini söyledi.
Sloganlarla sona eren açıklamanın ardından kitle Adalet Nöbeti’ni ziyaret etti.
Şirnex
21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla DEM Parti Dil ve Kültür komisyonu ile Cizîr Birca Belek Dil ve Kültür Derneği Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinde yapmak istediği yürüyüş Valilik kararı olduğu gerekçesiyle yasaklandı. Bu durumu protesto eden yüzlerce kişi DEM Parti Cizîr ilçe binasın önünde açıklama yaptı.
Açıklamaya DEM Parti Şirnex Milletvekilleri Newroz Uysal Aslan, Mehmet Zeki İrmez, il ve ilçelerde gösterilen belediye eşbaşkan adayları, Barış Anneleri Meclisi, TJA aktivistleri, MEBYA-DER, TUHAD-DER’in yanı sura yüzlerce kişi katıldı. Kadınlar açıklamaya ulusal kıyafetleri ile katıldı.
Açıklamada üzerine “Kurd Kurdî Kurdistan”, “Ez kurdim perwerdehiya bi kurdî dixwazim”, “Bê ziman jiyan nabe” yazılı dövizler taşındı. Kitle ellerinde ki erbanelerle “Bi xeml û xweş zimanê kurdî” parçasını çaldı. Açıklama kitle adına Birca Belek Dil ve Kültür Derneği Eşbaşkanı Fatma Gizleyici tarafından okundu.
Gizleyici, anadilin önemine dikkat çekerek, “21 Şubat, tüm dillerin korunması ve eşitlenmesi amacıyla Uluslararası Anadil Günü olarak ilan edilmiştir. Ne yazık ki bugün bile pek çok dilin hala statüsü yok ve gelecekleri de belirsiz. Erime ve yok olma tehdidi altındadır. Bugün Anadolu’da Süryanice, Lazca, Boşnakça, Hemşince, Çerkezce, Ermenice, Rumence ve Arapça gibi diller yok olmanın eşiğindedir. Nesli tükenmekte olan dillerden biri de on milyonlarca Kürt’ün Kürtçe dilidir. Şunu iyi bilmek gerekir ki; Kürtçe insanoğlunun en eski ve en zengin dilidir. Kürt dili, Kürt halkının varlığı, kimliği ve en temel değeridir. Kürt dili Kürtlerin kalbidir, ruhudur, aklıdır, bedenidir” dedi.
Kürtlerin anadilde eğitim ve statü için yıllardır çetin bir mücadele verdiğini belirten Gizleyici, “Kürt dili, Kürt milletinin birliğinin omurgasıdır. Kürt dili olmadan Kürtler ve Kurdistan olmaz. Kürtçe ve Kurdistan birdir ve birbirinden ayrılamaz. Biri olmadan diğeri olmaz. Kürt dilinin özgürlüğü aynı zamanda Kürtlerin ve Kürdistan’ın özgürlüğüdür. Kürt halkının bu 50 yıldaki özgürlük mücadelesi bu gerçeği ortaya koymuş ve Kürt dilinin korunması, canlandırılması ve geliştirilmesi konusunda hafızanın, farkındalığın, bilginin ve mücadelenin artmasını sağlanmıştır. Biz, milyonlarca Kürt ve Kürt partileri, kurumları ve örgütleri Kürtlerin özgürlüğünü ve dilin özgürlüğünü istiyoruz. Bizler her alanda ‘Dem Dma zimanê kurdî ye’ sloganıyla bu mücadeleyi her zamankinden daha yüksek, daha güçlü ve daha yaygın hale getireceğiz” diye belirtti.
Açıklamada Gizleyici anadile ilişkin talepler şöyle sıralandı:
“* Kürt dilinin resmi ve uluslararası bir statüsü olmalıdır; hem Kürdistan’ın tamamında, hem de Kürtlerin yaşadığı tüm devletlerde, hem de uluslararası alanda, uluslararası anayasa ve kanunlarla resmen kabul edilmesi, statü verilmesi ve tanınması.
– Kürtçe eğitim dili olmalı; ya da statü sahibi tüm dünya dilleri gibi Kürtçenin de anaokullarından üniversitelere kadar eğitimin her aşamasına dahil edilmesi, anaokullarından, üniversitelere kadar Kürtçe okullarının açılması gerekir, müfredat ve konuyla ilgili diğer tüm hususlar Kürtler tarafından belirlenmelidir.
*Türkiye Devleti, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 17, 29 ve 30. maddelerine getirilen kısıtlamaları kaldırmalı ve bu Sözleşme kapsamındaki sorumluluklarını yerine getirmelidir.
*Meclis, valilik, belediye, mahkeme, hastane gibi tüm resmi ve sosyal alanlarda Kürtçe dili özgür ve açık olmalı, resmi işler yazılı Kürtçe yürütülmelidir.
*Kürt Dil Enstitüsü resmi olarak Kürt halkının temsilcileri tarafından kurulmalı ve yönetmelidir.
*Türkçe gibi diller için bütçeden, kadrodan, diğer bütün açılardan nasıl imkanlar yaratılıyorsa Kürtçe için de imkanların olması gerekir.
*Kürtlerin yaşadığı köy, mahalle, sokak, belde, kasaba ve yaşam alanlarının isimleri Kürtçe olmalıdır.”
İkiyüzlüsünüz
Ardından konuşan Şirnex milletvekili Newroz Uysal Aslan ise, mevcut iktidarın anadilin üzerindeki ırkçı politikalarına dikkati çekerek, “Dünyada bulunan bütün diller özel ve kutludur. Ancak mevcut iktidar yıllardır Kürtler üzerinde yok etme politikaları sürdürüyor. Ancak bu devlet sadece Kürt varlığına değil diline de karşı da hukuksuz bir politika yürütüyor. Bugün kim Kürtçe için bir açıklama yapsa, saldırılara karşı tepkisini gösterse ya saldırıya uğruyor ya da hakkında bir soruşturma açılıyor. Bugün TRT6 (şeş) ile övünenler neden Kürtçe yürüyüşe engel oluyor? Bugün Kürtçe üzerinde siyaset yapanlar neden dünyanın bir diğer ucunda bulunan Japonya’da bir Kürtçe kurs açıldığında müdahale ediyor? Bu ikiyüzlülüktür. Kürtçeyi tanımayanlar Kürdü de tanımıyor. Bugün Kürtçe üzerinde siyaset yapanlar Cizîr’de ki bu görüntüye baksınlar. Bizler bu ikiyüzlülüğü ve Kürtçe üzerindeki tecridi teşhir ediyor ve kabul etmiyoruz. Anadilimiz üzerindeki bu saldırılar son buluna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Yapılan konuşmamalar ardından açıklama erbane eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.
Kaynak: MA