Newroz zamanını yaşıyoruz. Dile kolay gelebilir; ancak 2636 yıldır kutlanan bir bayramdır Newroz. Başka halkların böyle çok uzun zamandır kutlanan bir bayramı var mıdır? Binlerce yıldır ara vermeden kutlanıyor. Yine Newroz’un doğduğu toprakların ana merkezi Kurdistan olsa da onlarca halkın ittifak halinde içinde yer aldığı ve mücadele verdiği bir gerçekleşmedir, Newroz. Sadece Kürtlere mal edilemeyecek kapsam, yaygınlık ve genişlikte bir gerçekleşme olduğunda tarihsel derinlik yaratmış ve geçen her zaman içinde yeni anlam ve içerikler kazanmıştır. Ancak anlam zenginliği ve derinliği kazanmaya bağlı olarak Newroz’da değişmeyen kimi parametreler bulunmaktadır.
Onlardan temel olabilecek birkaçı şöyle sıralanabilir: Birincisi, ağırlıklı komünalist olduğundan iktidar-devlete karşıtıdır. İkincisi, kadın köleliğine, sınıflaştırma gibi toplumsal yapıyı parçalayan, zayıf düşüren olgulara karşıtlık vardır. Üçüncüsü, toplum-birey özgürlüğünü esas almaktadır. Dördüncü, farklılıklar içinde birlik temeline dayalı ortak kuvvetini veya kudretini yaratmasıdır.
Bunlar daha da çoğaltılabilir. Yalnız bu dört esas tarihin hiçbir zamanında ortadan kalkmamış, sadece değişen koşullara göre mücadelede anlam zenginliği kazanmıştır. Beş bin yıldır kölelik hep olageldi, kadın özgürlüğü, sınıflar meselesi gibi derinleşerek günümüze uzandı. Hatta son sınıflı yapı olarak kabul edilen kapitalizm toplumu dağıtma, parçalama, köleleştirmede zirve yapmıştır. Hal böyle olunca da Newroz’un günümüzde anlam derinliğinin daha kapsamlı olması anlaşılır olacaktır. O yüzden Newroz ilk gerçekleştiğinde Ortadoğu ile çerçevelenmişti. Yani 2636 yıl Kürtlerin öncülüğünde halkların özgürleşmesi gerçekleştiğinde etkisi Ortadoğu’yla sınırlıyken, günümüzde bütün yerkürede yankılanmaktadır. Neden, ne değişti de Newroz dünyanın hemen her yerinde kutlanıyor? Bunu Kürtlerin sömürgecilik politikaları sonucu dünyaya dağılması olarak değerlendirilebilir mi?
Bir parça Kürtlerin bu durumuyla bağı vardır ama farklı halklarda giderek daha fazla karşılık bulmasının değişik nedenleri de vardır. Bunun en başında ilk Newroz gerçekleşmesinde Asur İmparatorluğu vardı, o da Ortadoğu ile sınırlıydı. Onun yıkılıp dağıtılması halkları özgür kılmıştır. O açıdan Newroz yeni gün ve özgürlük olarak anlam buldu. Ancak günümüzde Asur despotundan daha zalim çok sayıda bölgesel ve küresel despot, emperyalist güç bulunmaktadır. Onlar halkları nefessiz bırakmak için envaı türlü ilişki kurmakta, çetrefilli oyun ve hilelerle hedef şaşırtma, yaşamlarla oynama, düşünce muğlaklaştırma gibi oyunlar sergilemektedirler. Günümüz despotların küresel egemenlik karakterlerine karşı halkların küresel birliğe duyulan ihtiyacının her geçen gün önemi artmaktadır, bilinç gelişmektedir. Özcesi günümüz dünyasında hükmeden sömürücü egemenler Asur despotizmi zamanındaki gibi Ortadoğu’laşmış gibidirler. Bundan ötürüdür ki Newroz’un bir yanıyla Kürtlerin dünyanın her yerine savrulmaları, bulundukları yerlerde Newrozlaşmaları, onun özgürlük ruhuyla buluşmaları ve o ruhu halklara da taşımaları rol oynarken, bir yanıyla da sömürücü ve köleleştirenlerin yarattıkları ortaklıklar sonucu çağdaş Asur despotizmine halkların çağdaş Newrozlaşması ile cevap verme ihtiyacının bilince çıkarma sürecinin yaşanmasıdır. Hal böyle olunca Newroz Ortadoğu karakterinden dünyasal ve enternasyonalist karaktere bürünmektedir. Halkların ortak değerine dönüşmektedir, Newroz.
Geçen yıl İran’da gerçekleşen Jin Jiyan Azadî kalkışmasının Newroz’un almaya başladığı bu yeni içeriğiyle ilgisi vardır. İran’daki bu başkaldırı halklarda büyük heyecan yaratırken, çağdaş Asur despotlarının sessiz kalması, işkence, idam gibi çağdışılıklara en ufak tepki koymamalarını görmek bizi, Newroz veya Jin Jiyan Azadî hareketini doğru anlamlandırma ve değerlendirmeye götürecektir.
2024 Newrozu’nu kazandığı bu yeni içerik ve anlam zenginliğini, özgürleşme yolculuğunda hem zorlukları hem de geleceğin demokratik ve özgür yaşam coşkusuna taşıyacaktır.
Her Newroz yeni bir başlangıç, yeni bir içerik ve çıkıştır. Bu Newroz’un yeni bir başlangıç yapması için PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü kilidi oluşturmaktadır. Meydanlara çıkan milyonlar tecridin kırılmasında önemli rol oynayacak, demokratik ve özgür yaşamın oluşumunun tarihi adımlarını atmış olacaklardır.
Bijî Newroz!