Haydar Ergül
2021 yılı geride kaldı. Bu yıla ilişkin hemen her çevre değerlendirmeler yapıyor; olumlu olumsuz yanlarıyla sonuçlar çıkarmaya çalışıyor. 2022 yılına ilişkin olası gelişmeleri öngörme, buna uygun konum belirleme çabası olmaktadır bu.
‘21 yılının nasıl geçtiği bilinen ve sonuçlarını muhasebe etmek güç değildir. Son altı yılın ortaya çıkardığı sonuçlar, bu yıl içinde daha da netleşti. AKP-MHP ve bağlaşıklarının önlerine koydukları hedefleri gerçekleştirmeleri bir yana onlardan oldukça saptılar. Sapmanın nedenlerini doğru okumak önemlidir. Zira çıkış perspektifleri; en azında Ortadoğu’nun liderliğine oynamaktı. “Bölgede biz olmadan yaprak bile kıpırdamaz” diyorlardı.
‘21 yılı neyi açığa çıkardı? Bölgeyi yeniden yapılandırmada söz sahibi olmak bir yana içe kapanan, iç sorunlarla başa çıkamayan; ekonomi gibi bütün sorunların hali ortadadır. Olası kitlesel hareketlerin önüne geçmek için dezenformasyon, korkutma gibi özel savaşın bütün enstrümanlarını kullanmaktadırlar.
İktidar temsilcilerinin en üstten en alta kadar yaptıkları açıklamalar birbirlerine ters ve öncekileri boşa çıkarır niteliktedirler. Süleyman Soylu’nun “Bunları bize Allah yaptırıyor” söylemi iktidar psikolojisinin dışa vurumu oluyor. Acziyetten “Tanrıya sığınmaları” gidişatın nasıl olacağını ortaya koymaktadır. İktidarın diğer yetkilileri de Soylu’dan faklı değildir. Geçen her gün nastan başlayarak İslami terminolojinin kullanım yoğunluğu artıyor. Bu durum yönetememenin getirdiği sıkışmadan kaynaklanıyor.
Yöneteme iktidarın beceriksizliğiyle de açıklanamaz. Devlet yapısının işlevsel kabiliyetini kaybetmesiyle bağlantılıdır. Bunun temel nedeni de ideolojiktir. 2021 yılı en başta ideolojik aşılma, toplumda rıza üretme yeteneğini kaybetme, ikna gücünden düşme ve dolaysıyla çözüm kabiliyetinin yitirilmesidir. İdeolojiksizleşen her yapı düşüncede muğlaklaşma, çözümde karmaşaya ulaşır ve uçtan uca savrulur. Saldırgan üslubun temelinde de bu durum yatar. Yenilgi hali oluyor bu durum. Kuşkusun bu düzeye kendiliğinden gelmedi, sistem. Çök boyutlu ve kapsamlı bir ideolojik mücadele, pratik direnme sonucu gerçekleşti. Özcesi 2021 yılı demokrasi ve özgürlük mücadele güçleri açısında kazanılmış bir yıl oluyor.
En geniş anlamıyla inisiyatif tümden Özgürlük Hareketine geçmiştir. Belirlenen değil belirleyen, hamle yapan düzeydir. Bu uğurda Kürtler çok bedelde ödedi, büyük emekler verdi. Bu başarıda ter döken her özgürlükçünün payı vardır ve onurlu duruşun sahibi olmuştur.
Yıl başarıyla tamamlansa da 2022 yılı kazanımlar temelinde sonuca götürme ve tam başarıyı gerçekleştirmek için daha gidilmesi gereken yol vardır. Hangi yapı olursa olsun kendiliğinde gitmez ve iktidarda kalmak için her tür hile ve desiseye baş vurur. İşte “seçmen tabanı eriyor, kaybediyorlar ve gidiyorlar” beklentisi hayal kurmaktan öte bir anlamı yoktur. Bunun için daha büyük çaba ve emek vermeye ihtiyaç vardır.
Özgüce dayalı daha fazla örgütlenme ve demokratik eylem gücünü açığa çıkarmak gerekiyor. Olası seçimler bir imkân olarak düşünülebilir. Ancak bu tek seçenek olarak düşünülürse başarı sansını zayıflatır. Hatta bunun için dahi tabana dayalı halklarımızın demokratik eylem gücünü açığa çıkarmak için hamlesel girişimler geliştirmek gereklidir. Demokratik mücadele salt seçimlere indirgenemez. Demokratik siyaseti topluma yayma, her ferdi politikanın öznesi kılma ve örgütleme neticesinde gerçekleşen bir faaliyet oluyor.
Seçimler bu çalışma içinde ancak bir ayrıntı olabilir. Zira politika iktidar eksenli yapılacak bir çalışma değildir. Tersi iktidar politikanın dolaysıyla özgürlük yitimine götürür. İktidar anti politika, anti özgürlüktür. Zira özgürlük ve demokrasi iktidar-devlet bağlantılı değil, toplum bağlantılıdır. Devlet eksenli algılatıldığı içindir ki baskı, sömürü ve köleleşme gerçekleşmiştir. O açıdan koşullar politika ve özgürlüğü devletin elinde alma ve gerçek sahibi olan topluma mal etme süreci içinden geçilmektedir.
Çürüyen ve dağılma aşamasına getirilen ulus-devleti modelini demokratik ulus modeline dönüştürmede 2022 yılı iyi bir başlangıç olabilir. Başarmak içinde daha aktif ve hamlesel çıkışlar yapmanın olgunluğuna erişilmiştir. İç ve dış koşullarda buna fazlasıyla fırsat tanımaktadır. Umut ve cesaret ile başarılacaktır. Bu temelde 2022 yılı zafer yılı olacaktır ve özgürlük yürüyüşçülerine kutlu olsun.