Savaş halinde olan Rusya’nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Ukrayna’nın Dışişleri Bakanı Kuleba Antalya’da Çavuşoğlu ile ayrı ayrı görüştü. Ardından öğleyin Rusya, Ukrayna ve Türkiye’nin dışişleri bakanları 2. Antalya Diplomasi Forumu’nda üçlü formatta görüşme yaptı. Savaştan bu yana bakanlar ilk kez bir araya gelmiş oldu. Ancak ateşkeste uzlaşılamadı
Antalya’da AKP-MHP yönetimi tarafından düzenlenen 2. Antalya Diplomasi Forumu’nun teması “Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak” olurken, Çavuşoğlu, Kuleba ve Lavrov ile ayrı ayrı görüşme yaptı.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da foruma katıldı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Antalya’da bir görüşme yaptı.
Çavuşoğlu Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba ile de bir araya geldi.
Savaş sonrası ilk bakanlar arası görüşme
Daha sonra öğleye doğru Rusya, Ukrayna ve Türkiye’nin dışişleri bakanları üçlü formatta görüşme yaptı.
Saat 11.20’de başlayan bakanlar zirvesi saat 12.50’de sona erdi.
Yani 1.5 saat sürdü. Ateşkes kararı alınamadı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Barışa ihtiyacın en fazla olduğu bu zamanda, Antalya Forumu marjında Rus ve Ukraynalı mevkidaşlarım Lavrov ve Kuleba’yla üçlü formatta görüştük. Temennimiz bölgemizde barışın yeniden tesis edilmesi. Rusya ile Ukrayna arasında diplomasinin işletilmesi için çabalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Kuleba: Lavrov’un talepleri teslimiyet listesi gibi
Görüşme sonrası basın toplantısı düzenleyen Kuleba, “Ben buraya insanı bir amaçla geldim” dedi ancak ateşkes kararı alamadıklarını söyledi.
Kuleba şunları söyledi: “Ateşkes konusunda ilerleme yok. Biz savaşı durduramıyoruz. Bize saldıran ülke ve devlet bunu istemiyorsa savaşı durduramayacağız. Lavrov’un talepleri teslimiyet listesi gibi. Ben burada bir Dışişleri Bakanı olarak, karar alabilme yetkisinde biri olarak çözüm bulma amacıyla geldim. Ama kendisi sadece dinleme amacıyla geldi24 saatlik ateşkes konusunda ilerleme kaydedemedik. Çavuşoğlu’na teşekkür etmek istiyorum. Bu teması kolaylaştırmayı başardı. Yine böyle bir formatta buluşmada mutabık kaldım. Çözüm arama ihtiyacı doğarsa yeniden buluşmaya mutabıkım. Lavrov (insani koridorlar) buna bir taahhüt vermedi. Yine de ilgili yetkililerle bu konuyla ilgili konuşacağını belirtti. Biz savaşı durduramıyoruz. Bize saldıran ülke ve devlet bunu istemiyorsa savaşı durduramayacağız.”
‘Ukrayna pes etmeyecek’
Kıyı kenti Mariupol ve insani koridor için Kuleba şunları söyledi:
“Mariupol kentinden sivillerin çıkışı için yardım rica ediyoruz. İnsani koridorun oluşturulması gerekiyor Mariupol’e insani yardım temin etmek için. Ne yazık ki Bakan Lavrov (insani koridorlar) buna bir taahhüt vermedi. Yine de yetkililerle bu konuyla ilgili konuşacağını, yazışacağını belirtti. 24 saatlik bir ateşkes istedik ama herhangi bir ilerleme kaydedemedik. Öyle gözüküyor ki diğer karar alıcıların devreye girmesi gerekecek. Ateşkesin aslında Putin’in, Ukrayna ile ilgili dile getirdiği taleplerin yerine getirilip getirilmemesiyle alakalı olduğunu anladım. Ukrayna pes etmedi, pes etmiyor ve pes etmeyecek. Biz diplomasiye açığız, diplomatik çözümler arıyoruz ama (diplomatik çözümler) olmadığı sürece biz cesur şekilde kendimizi feda ederek, vatanımızı, toprağımızı, insanlarımızı Rus saldırganlığından koruyacağız. Umarım ki bugün gerçekleştirilen formatın devamı olur.”
Görüşmenin hem zor hem de kolay yanı olduğuna işaret eden Kuleba şunları kaydetti: “Neden kolaydı? Çünkü Bakan Lavrov Ukrayna ile ilgili kendi geleneksel anlatılarını sürdürdü. Zordu. Çünkü ben elimden geleni yaptım. En azından diplomatik bir çözüm bulmaya çalıştım çünkü hem işgal altında olan kentlerde hem de savaşın sürdüğü cephelerde insani bir trajedi yaşanıyor. Bu insani trajediyi sonlandırmak için diplomatik yolları arama konusunda en iyisini yaptım. “Çok basit bir öneride bulundum ve şöyle dedim: Hepimizin muhtemelen akıllı telefonu vardır, ben şu an kendi yetkililerimi arayabilirim, kendi başkanımı, genelkurmay başkanımı arayabilirim ve size yüzde yüz garanti verebilirim. Bir Ukraynalı Dışişleri Bakanı olarak, herkes insani koridorlarla ilgili, insani koridorların gerçekten de amacına ulaşacağıyla ilgili söz verecektir derim. Aynısını siz yapabilir misiniz? Siz arayabilir misiniz? diye sordum fakat kendisi yanıt vermedi.”
NATO üyeliği
Rusya’nın karşı çıktığı NATO üyeliği konusunda da Kuleba şunları söyledi: “Bizim tutarlı, istikrarlı politikalarımız arasında en nihayetinde NATO’ya tam üye olabilmek ve NATO sözleşmesinin getirdiği güvenliği ve emniyeti alabilmek bulunuyor. Bunlar tek bir hamlede olacak şeyler değil, şu anda geleceğe yönelik çalışmalar sürecek. Rusya’nın Ukrayna’ya olan saldırısı konusunda NATO, kolektif olarak bu saldırıyı durdurma noktasında hazır değil, sivilleri Rusya’nın hava saldırılarından koruma konusunda hazır değil”
Lavrov: Rus tarafı kendi mülahazalarını ayrıntılı bir şekilde sundu
Lavrov ise Ukrayna’daki güvenlik garantilerini görüşmeye hazır olduklarını söyledi. Lavrov şunları söyledi: “Biz Ukrayna’nın tarafsız bir ülke olmasını istiyoruz. NATO’nun genişlemesine karşı çıkarak hiçbir şekilde Ukrayna’nın güvenliğini sağlamasına karşı çıkmıyoruz. Putin, Zelenski ile görüşmekten kaçınmıyor. Sadece bu temasların laf olsun diye gerçekleşmesini istemiyoruz. Bunu Kuleba ile görüştük. Bugünkü Ukrayna krizinin temelinde yatan sorunların çözümüne yönelik her girişimi destekleriz. Bu temaslar sonucunda bir katma değer elde etmek gerekir. Özellikle Ukraynalı meslektaşlarımız tarafından -ki bunu sürekli yapıyorlar- herhangi bir şekilde gerçek müzakere yolunun yanlış bir yere sapması için kullanılmamasını istiyoruz. Bugünkü görüşmemiz sonucunda şu anlaşıldı, aslında müzakerenin yerini alacak hiçbir şey yoktur.
Biz genel olarak Türk arkadaşlarımızın inisiyatifi ile özellikle insani konuları ele aldık ve askeri birliklerimizin sivillerin zarar görmemesi için ne tür tedbir aldıklarını açıklamaya çalıştık. Siviller aslında gönüllü taburlar tarafından kullanılıyor, aynı zamanda bölgesel savunma güçleri denen gruplar tarafından kalkan olarak kullanılıyor. Rusya Savunma Bakanlığı günde birkaç kez bu konuda bildiriler sunuyor. Biz aynı zamanda Rusya tarafının günlük olarak insani koridor açılması önerisini tekrarladık, bu önerimiz hala geçerli. Ve güzergahlar aslında durumu kontrol edenler tarafından belirleniyor. Sivillerin çıkabilmesi amaçlanıyor.
Meslektaşlarımıza şunu hatırlatmak istedik, Belarus’ta yapılan son müzakerelerde, Rus tarafı kendi mülahazalarını ayrıntılı bir şekilde sundu. Ukrayna tarafı da Kiev’de yapılan temaslar sonucunda en kısa sürede cevap vereceğini belirtti. Belarus’ta yapılan müzakerelerin sonuç vermesini istiyoruz. Ukrayna krizinin topluca bir çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. Bütün tarafların çıkarlarının ele alınarak Avrupa ülkelerinin görüşlerinin de dikkate alınarak çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. Konuşulanlar kâğıt üstünde kalmasın, çözüm olsun istiyoruz.
Ukrayna’ya yurt dışından silah tedariği konusunu tehlikeli bir eylem olarak görüyoruz. AB bütün ilkelerini değerlerini ihlal ediyor ve bu şekilde ölümcül silahların Ukrayna’ya girmesini teşvik ediyorlar. Binlerce roketatar ülkeye sokuluyor. Teröristler bunları sivil havacılık için tehdit oluşturmak üzere kullanıyor. Siz burada ortaya çıkan politikayı nasıl engelleyeceksiniz? Rusya’ya yönelik tehdidi nasıl durduracaksınız?
Diğer ülkelere saldırmayacağız. Ukrayna’ya da saldırmadık. Biz Ukrayna’yı işgal etmedik, başka yeri de işgal etme niyetimiz yok. Uzun yıllar ikaz ettik, teklif sunduk Putin bu konuda çok ayrıntılı şekilde görüşlerini bildirdi.
Ukrayna’ya silah gönderenler eylemlerinden sorumludurlar. Kiralık savaşçıları da teşvik edenler bundan sorumlu olacaklar.”
Doğum hastanesinin vurulması
Lavrov doğum hastanesinin 9 Mart’ta vurulması konusunda da şunları söyledi: “Rus silahlı güçlerinin işlediği canavarlıklar konusunda bir sürü iddialarla karşılaşıyoruz. BMGK toplantısında bu doğum evinin aslında Azov Taburu tarafından çoktandır ele geçirildiği konusunda iddialar öne sürüldü. Kendileri buradan her türlü personeli, doktor hemşerileri kovdukları söylendi. Bu verileri 3 gün önce güvenlik konseyinde sunuldu. Kamuoyunun ne tür manipülasyonlara konu olduğunu kendiniz açıklayın. Ukrayna’nın bir Rus aleyhtarı devletine çevrilmesi konusunda kimler ne diyor acaba? Ukraynalılardan Batı yanlısı mı yoksa Rusya yanlısı mı olup olmadığı konusunda seçimlerde istenmesi insani miydi? Bu tür manipülasyonları Batı yanlısı adaylardan duyuyoruz görüyoruz. Biz Ukrayna’nın tarafsız bir ülke olmasını istiyoruz. NATO’nun genişlemesine karşı çıkarak hiçbir şekilde Ukrayna’nın güvenliğini sağlamasına karşı çıkmıyoruz.”
‘Kosova’nın bağımsızlığı ilan edildiğinde bütün Batı ülkeleri alkışladı’
ABD ile temaslar konusunda Lavrov şunları söyledi:
“ABD’ye yazılı yanıtlarımızı ilettik. Ukrayna dahil Avrupa ülkelerinin güvenliklerinin sağlanmasını istedik. Ukrayna ile ilgili alınacak kararlarda bizim de görüşümüzün alınmasını istedik. Askeri harekat kararının neden alındığını Devlet Başkanı Putin de açıkça dile getirdi, konuşmasını okuyabilirsiniz. Ukrayna’nın yeni bir Nazi hükümeti yönetiminde tehdit oluşturmasını istemiyoruz.
Yugoslavya, ortadan kaldırılmak için bombalandı ve Kosova’nın bağımsızlığı ilan edildiğinde bütün Batı ülkeleri alkışladı. Biz kez daha tekrar etmek istiyorum; burada Rusya’yla ilgili her şeye saldırı söz konusu. Burada ölüm kalım savaşı veriliyor. Bir daha asla Batılı ortaklarımıza bağımlı olmayacağız. Burada şirketler de siyasi saldırının aleti olmuştur. Öyle bir tedbir alacağız ki, benzer bir duruma bir daha düşmeyeceğiz. Hiçbir kesim, ekonomimize karşı adım atamaz hale gelecek. Bizler, Ukrayna’yı silahlandıran ülkelerin, kendileri için devasa bir tehdit oluşturduğunu düşünüyoruz. Burada Stinger füzeleri ve roketatarlar var. Ukraynalı yetkililer, silahları hiçbir belge ve kayıt olmadan dağıtıyor.”
Nükleer savaş tartışmaları
Nükleer savaş tartışmaları konusunda da Lavrov “Buna inanmıyorum, inanmak istemiyorum. ABD Başkanı Biden, kendisine soru sorulduğunda, ‘Bu yaptırımların alternatifi sadece Üçüncü Dünya Savaşı’ dedi. Kafalarından bu fikirler geçiyor ve biz kaygılanıyoruz” dedi.
Belerus’un Gomel (Homyel) ve Brest kentinde savaştan bu yana heyetler arası 3 görüşme yapılırken, savaş sonrası ilk kez bakanlar düzeyinde görüşme yapılmış oldu.
İrina Veresçuk: Topraklarımızı pazarlık unsuru yapamayız
Bakanların görüşmesinden hemen önce BBC’ye konuşan Ukrayna Başbakan Yardımcısı İrina Veresçuk, Rusya’nın öne sürdüğü ultimatomların kabul edilemeyeceğini söyledi. Veresçuk, Kırım’ın Rusya toprağı ve Donetsk ile Lugansk’ın (Luhansk) bağımsız devletler olarak tanınmasının “kesinlikle imkansız” olduğunu kaydederek “topraklarımızı pazarlık unsuru yapamayız. “Ukrayna halkının suratına bakarak, nasıl sakin bir şekilde topraklarımızı veririz” dedi.
Rusya, Kırım’ın Rusya’nın olduğunun kabulü, Donetsk ile Lugansk’ın (Luhansk) bağımsız devletler olarak tanınması gibi şartlar koşmuştu.
Kremlin açıklaması
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ukrayna tarafının sürekli olarak, Rusya Başkanı Putin ile Ukraynalı mevkidaşı Zelensky’in bir araya gelmesini istediğini, fakat şimdilik ülkeler arasındaki görüşmelerin dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleştirildiğini kaydetti.
Avrupa Konseyi
Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamada da “Rusya artık Avrupa Konseyi’nde yer almayacak” denildi.
26 şubat 2022’de Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Ukrayna’ya askeri harekât yürüten Rusya’nın konseydeki temsil haklarını askıya aldı Oylamada 47 Avrupa Konseyi üyesinden 42’si, Rusya’nın üyeliğinin askıya olunması yönünde oy verdi. Türkiye “çekimser” oy verdi. Rusya ve Ermenistan “hayır” oyu kullandı. Sırbistan ve Azerbaycan da oylamaya katılmadı.
1. Antalya Diplomasi Forumu
2. Antalya Diplomasi Forumu’nda Rusya ve Ukrayna bakanlarının görüşmesi için Türkiye Dışişlerinin forumda kolaylaştırıcı rol üstlenmesi bekleniyordu. 11-13 Mart tarihleri arasında forumda hükümet başkanları, dışişleri bakanları, uzmanlar küresel sorunlar, bölgesel krizler ve sorunlar konusunda görüşlerini sunacaklar.
1. Antalya Diplomasi Forumu 18-20 Haziran 2021’de yapıldı. Bakan Mevlüt Çavuşoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşti.
Antalya Diplomasi Forumu’na her yıl liderlerin, siyasetçilerin, akademisyenlerin, diplomatların, iş insanlarının katılımı planlanmıştı. Foruma 11 Devlet ve Hükümet Başkanı, 45 Dışişleri Bakanı ve Bakan seviyesinde konuk katıldığı açıklanmıştı.
ANTALYA