DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, ve DİSK eski Genel Başkanı Kani Beko 1 Mayıs’ın gücünü tarihinden aldığını söyledi: ‘Direnişimizi büyüterek devam edeceğiz’ dedi
1 Mayıs İşçi Bayramı’na sayılı günler kaldı. 1970’ten bu yana her yıl 1 Mayıs’ta meydanlara çıkan milyonlar, örgütlenerek alanlarda taleplerini haykırmaya devam ediyor.
1970’lerden günümüze uzanan süreçlerde yaşanan 1 Mayısları ve tarihsel süreci değerlendiren DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün ve DİSK eski Genel Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Kani Beko 1 Mayıs’ın direngen gücünü tarihten aldığını ifade etti.
70’li yıllardan beri mücadelenin içindeyim
İşçiliğe 1970’li yıllarda başlayan Görgün, “Çocukluğumdan beri işçilik yaparak hayatımı geçiriyorum. 1970’li yılların başında sendikal mücadele içerisine girdim. Sendika yöneticiliği, DİSK-SEN genel sekreterliği ve sendika başkanlığı gibi birçok görevde bulundum. Hala da DİSK’e bağlı Dev Maden Sen Genel Başkanlığı yapıyorum” dedi.
1977 1 Mayıs’ı
Türkiye’de 1970’lilerin emeğin, hakların yükseldiği yıllar olduğuna vurgu yapan Görgün, “Türkiye’de en kitlesel 1 Mayıslar 1976 yılında DİSK’in önderliğinde yapıldı. O yıl yaklaşık 400 bin işçi Taksim meydanındaydı. Bu çok büyük bir coşku demekti. Fakat 1 Mayıslar egemenleri korkutmuştu. 1977 yılında, 5 bin 500-6 bin 500 civarında bin katılım oldu. O zamanki nüfusu ele alırsak, bunun da görkemli 1 Mayıs olduğunu anımsarız. 1977 yılına doğru bir provokasyonla karşılaştık ve 36 emekçinin katledildiği kanlı 1 Mayıs olarak tarihe geçti. O yıllarda aynı zamanda sermayenin yandaşı olan kesimler Türkiye’de OHAL rejimleri içindeydi ve 12 Eylül darbesine giden yolda, Türkiye’deki ilk işçi katliamı 1 Mayıs 1977 katliamı oldu” diye anlattı.
Sendikal mücadeleye darbe
Görgün, 1976’da ve 1977’de 1 Mayıslara katılan genç işçilerden biri olduğunu dile getirerek, “O zamanlar sendikanın da temsilcisi olarak koşturuyordum ve o günden bugüne kadar geldik. 1978’de ise yaşanılanlara rağmen çok büyük 1 Mayıslar yapıldı. Egemenler işçi sınıfının ve dostlarının vazgeçmediklerini gördüklerinde Türkiye’ de sıkıyönetimler ilan edilmeye başlanmıştı. 1979’dan itibaren de 1 Mayıslar yasaklanmak istendi. Buna rağmen DİSK yöneticileri, Taksim’e çıkmak için çaba sarf ettiler. Gözaltı ve tutuklanmalarla süreç devam etti. 1980 askeri darbesinden sonra da sıkıyönetim ve anarşi gerekçe gösterildiği için 1 Mayıslar yasaklandı ama biz 1 Mayıs’ı Taksim’de yapmaktan geri durmadık. O yıllarda DİSK’in kurucu Genel Başkanlığını yapmış olan Kemal Türkler başta olmak üzere, birçok gazeteci, aydın ve siyasetçinin olduğu katliamlar yaşandı. Bu karanlık tertiplerden sonra 12 Eylül darbesinin yapılabilme koşulları oluştu. 12 Eylül’le beraber Türkiye’de tüm sistem değişti. On binlerce işçi emekçi ve devrimci gözaltına alınıp tutuklandı, ardından da işkencelere maruz kalıp katledildi” dedi.
Taksim hafızalarda
Türkiye’de 1 Mayıs’ın kutlanacağı yer olarak Taksim’in hafızalarda kalacağını vurgulayan Görgün, “İşçiler ve DİSK olarak, her tarafta Taksim’i anarak geçirdiğimiz 1 Mayıs’ı Türkiye’nin diğer kentlerinde de kutlayacağız. Türkiye’de direnişlerin yaşandığı zamanlardan sonra, Ankara’da da eylemler yoğun yaşandı. Bu yıl da Ankara’da DİSK, KESK, TBBMO, TTB ve Ankara Serbest Muhasebeci Ve Mali Müşavirler Odası öncülüğünde Tandoğan Meydanı’’da da 1 Mayıs’ı kutlamak üzere tertip komitesini oluşturduk. Amacımız, 1 Mayıs’ı 1 Mayıs olarak kutlamak değil. Önemli olan 1 Mayıs’ta işçilerin o kürsüde söylemek istedikleridir. DİSK’in örgütlü olduğu her yerde de eylemlerimizi gerçekleştiriyoruz. Geçmiş daima bizim için bir miras ve umut olmuştur. Bizden önceki kuşakların ne kadar değerli olduğunu ve bizden önceki işçilerin de haklarını savunacağız. Ve direnişimizi büyüterek devam edeceğiz” diye belirtti.
Beko: Galata köprüsünü bile kapattılar
1 Mayıs’a ilk olarak 1976 yılında İzmir’de katıldığını belirten Kani Beko da “O zamanlar, İzmir Tekstil İş Sendikasının iş yeri baş temsilcisiydim. Çalıştığımız iş yerinde de 300 bine yakın işçi vardı. Bunlardan 800’ü kadındı. Çalıştığımız iş yerinde ilk 1 Mayıs, bizim için şarkılarla ve halaylarla oldu.1977 yılındaki 1 Mayıs etkinliklerine de İzmir’de katıldım. İlerleyen süreçlerde 1 Mayıslarda binlerce işçi Taksim’de kutladı. 6 Nisan 2013 yılıydı, Taksim alanı ve DİSK binası işçilere kapatıldı. DİSK’in etrafında kitlesel olarak gaz bombaları atıldı. 1 ay sonrasında da 1 Mayıs’la alakalı olarak birtakım hazırlıklar yaptık. Ama o yıl, 1 Mayıs kutlamalarına izin vermediler. İşçiler gelmesin diye Galata Köprüsü kapatıldı. 2013 yılında, AKP hükümeti elinden gelen tüm baskıları kullandı, birçok arkadaşımıza acımasızca müdahale edildi ve arkadaşlarımız hastanelere kaldırıldı. Hastanelere gaz bombaları atıldı” diye konuştu.
Taksim Meydanı’nın kapatılması
1977’den sonra 2013 yılının “kanlı 1 Mayıs” olarak tarihe geçtiğine dikkat çeken Beko şu değerlendirmeyi yaptı: “2014 yılında da 1 Mayıs için çok çeşitli uygulamalar yapmıştık. Fakat Taksim, herkese açık ama işçilere kapalıydı. Şiirlerimizi okuduk, şarkılarımızı söyledik katılım çok büyüktü. Polisler, emekçilerin ve işçilerin o alana gelmemesi için elinden gelen her türlü baskıyı kullandı. Fakat 2015 yılında, DİSK’e bağlı sendikalarla bir araya geldik. Demokratik kitle örgütleri, meslek odaları, sendikalar bir araya gelerek emekten yana olan siyasi partilerle kutladık. 3 yıl sonra da Bakırköy alanında kutlama kararı aldık. İşçilerin, öğrencilerin ve ülkede yaşayan 82 milyon insanın ekonomik, siyasi ve sosyal haklarını almak için bizim de o kürsüye gitmemiz gerekiyordu.”
‘Engellemelere rağmen kutlamaya devam ediyoruz’
İlerleyen süreçlerde 1 Mayıs’ın Ankara’da da polis engellemelerine rağmen kutlandığına değinen Beko, şöyle devam etti: “Ankara’da işçilerin bir araya gelmesi hep engellenmiş fakat Ankara Tandoğan’da baskılara rağmen kutlanmaya devam edilmiştir. Çok büyük engellemelere rağmen 1 Mayıs, her yerde olduğu gibi Ankara’da da kutlandı. DİSK, KESK, TTTB, TMMOB, demokratik kitle örgütleri, meslek odaları ve emekten yana olan siyasi partiler artık kararlıydı. Kürsülerden güzel mesajlar verildi. O dönemde de Türkiye de 1 Mayıs kutlamaları sadece İstanbul’da değil birçok yerde coşkuyla kutlandı.”