Silopi’de 18 yıl önce HADEP İlçe Başkanı Serdar Tanış’la birlikte çağrıldıkları karakola gittikten sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan İlçe Yöneticisi Ebubekir Deniz’in kızı Ceylan Deniz, aramaktan vazgeçmediği babasıyla birlikte çocukluğunun elinden alındığını söyledi.
Şırnak’ın Silopi ilçesinde 25 Ocak 2001 tarihinde, çağrıldıkları İlçe Jandarma Komutanlığı’na gittikten sonra bir daha kendilerinden haber alınamayan HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve İlçe Yöneticisi Ebubekir Deniz’in kaybedilişlerinin üzerinden tam 18 yıl geçti. Ancak aradan geçen bunca zamana rağmen Tanış ve Deniz’in akıbeti halen belirsizliğini koruyor.
Dönemin Şırnak Jandarma Alay Komutanı Levent Ersöz’ün sorumlu tutulduğu olayda, yakınlarını kaybeden ailelerin bir gün yakınlarının eve döneceği umudu devam ediyor.
‘Vazgeçmeyeceğiz’
Babası Ebubekir Deniz kaybettirildiğinde 5 yaşında olan Ceylan Deniz de bunlardan birisi. Babasının kaybolduğu haberini telefon üzerinden öğrendiklerini aktaran Deniz, ortaya çıkan bazı tanıkların ardından kolluk kuvvetleri tarafından olayın kabul edildiğini kaydetti. Yıllarca her iki kişinin akıbetini öğrenmek için çok çaba sarf ettiklerini, ancak bir sonuç elde edemediklerini hatırlatan Deniz, mücadelelerinden vazgeçmeyecekleri mesajını verdi.
‘Çocukluğumuzu da aldılar’
Sürekli eksikliğini hissettiği babasının kaybedilişi hakkında, “Sadece babamızı değil, çocukluğumuzu bizden aldılar” diyen Deniz, yaşadığı hisleri şu sözlerle aktardı: “Yıllardır bu eksiklik sürüyor. Evde her yemeğe oturduğumuzda babamın fotoğrafıyla karşılaşıyorum. Yolda yürürken bile onun geleceğini hayal edip, geldiği vakit ‘nasıl bir tepki veririm acaba’ diye düşünüyorum. Babam kaybedildikten sonra da benzer durumlar yaşandı. Biz son olmadık.”
‘Babamın bayrağını yoldaşları taşıyor’
Zorlu süreçlerde verdiği siyasi mücadelesinden kaynaklı babasıyla gurur duyduğunu vurgulayan Deniz, babasının ilçe halkı tarafından sürekli hatırlanmasının ise kendilerini mutlu ettiğine belirtti. Babasının kaybedildiği tarihteki baskıların şuan da muhalif siyasetçiler üzerinden yürütüldüğüne dikkat çeken Deniz, “Zorlu bir süreçten geçiyor olsak bile, babamın elindeki bayrağı şuan yoldaşları taşıyor. Bu da gurur verici bir durum” dedi.
Olayın geçmişi
25 Ocak 2001 tarihinde kardeşi Eyüp ile HADEP ilçe binasına telefon hattı çekmek için giden Serdar Tanış, PTT binası önünde İlçe Jandarma Komutanlığı Merkez Karakolu’nda görevli Uzman Çavuş Taşkın Akyün’ün de aralarında bulunduğu 2 kişi tarafından durduruldu ve araca binmeleri istendi. Arabaya binmeyerek, olay yerinden ayrılan Tanış, kısa bir süre sonra kendisini durduran uzman çavuş Akyün tarafından karakola çağrıldı. Tanış bunun üzerine yanına ilçe yöneticisi Ebubekir Deniz’i alarak karakola gitti. Ancak her ikisinden de bir daha haber alınamadı.
47 asker hakkında takipsizlik kararı
Tanış ve Deniz’in ailelerinin yaptığı suç duyurusu üzerine harekete geçen Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı, Şırnak Alay Komutanlığı’nda görevli 47 asker hakkında soruşturma başlattı. Tanış ve Deniz’in kaybedilişlerinden sorumlu olarak görülen dönemin Şırnak Jandarma Alay Komutanı Levent Ersöz ile Silopi İlçe Jandarma Komutanı Süleyman Can’ın isimlerinin yer almadığı soruşturma hakkında kısa bir süre sonra “takipsizlik” kararı verildi. İsmi sık sık faili meçhuller ile anılan Levent Ersöz’ün olaydan 25 gün öncesinde Tanış’ın babası Şuayip Tanış’ı çağırarak tehdit etmesi ve aralarında geçen telefon görüşmeleri ise savcılık tarafından soruşturma kapsamına alınmadı.
AİM Türkiye’yi mahkum etti
Diyarbakır ve Malatya Devlet Güvenlik mahkemelerine (DGM) aileler tarafından yapılan başvurular da sonuçsuz kaldı. İç hukuk yollarının tükenmesi ardından olay Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı. AİHM, Tanış ve Deniz’in kaybedilişleri ile ilgili Türkiye’yi 172 bin Euro tazminat ödemeye mahkum etti.