CHP’de olağanüstü kurultay için başlayan imza toplama süreci dün sona erdi. İmzaların Genel Merkez’e teslimi için ise bir haftalık süre var. Muhalefetle Genel Merkez arasında tam bir taktik savaşı yaşanıyor
CHP’de 24 Haziran seçimleri sonrası partinin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin başlattığı genel başkanlık tartışması ve olağanüstü kurultay sürecinde sona gelindi. 16 Temmuz’da olağanüstü kurultay talebiyle başlatılan imza toplama süreci dün saat 17.30 itibariyle bitti. CHP’li muhaliflerin önünde imzaların Genel Merkez’e teslimi için ise bir haftalık süre bulunuyor. 625 imzanın arandığı kurultay süreci, genel merkez ile muhalefet arasında tam bir köşe kapmacaya dönüştü.
Bir haftalık süreç
“Değişim ve Umut Kurultayı” adı altında olağanüstü kurultay talebiyle imza toplayan muhalif CHP’li delegeler salt çoğunluk olan 625’e ulaştıklarını açıklasalar da Genel Merkez yöneticileri sayının aşağılarda olduğunu savunuyor. Genel Merkez ayrıca yeterli imza olmadan bir olağanüstü kurultayın toplanmasına ise yaklaşan yerel seçimleri gerekçe göstererek, sıcak bakmıyor. Partide imza toplama süresi sona ermesine rağmen tartışmalar sona erecek gibi görünmüyor. Zira, imzacı delegelerin önünde, toplanan imzaların Genel Merkez’e teslimi için bir haftalık ek süre daha bulunuyor. Tüzük gereği verilen bu bir haftalık süre, toplanan imzaların ulaştırılması, tasnifi, derlenmesi ve sunuma hazır hale getirilmesi için tanınıyor. Parti kulislerinde ise tüzük gereği tanınan bu sürenin, imza toplayanlar ile Genel Merkez arasında “notere giden ancak belgesini ulaştırmayan delegeleri ikna amaçlı kullanılacağı” gerekçesiyle tam bir “taktik savaşı” şeklinde geçeceği değerlendirmesi yapılıyor. Hem Genel Merkez hem de imzacılar notere giden ancak “dilekçesini göndermeyen” delegeyi ikna için çaba sarf edecek.
Yargıya taşınır mı?
Olağanüstü kurultay talebiyle imza toplayanların bu imzaları Genel Merkeze ulaştırmasıyla da süreç tamamlanmış olmuyor. Teslim edilen imzalar Genel Merkez tarafından sıkı bir kontrole tabi tutuluyor. Kontrol sonrası delege hazirun cetveline ölüm, mükerrer, sahte imza gibi durumların işlenmesi ile ortaya çıkacak tabloyla kurultayın yapılıp yapılmayacağı netleşecek. Buradan çıkacak sonucun yargıya taşınabileceği de belirtiliyor. Değerlendirme sonunda geçerli imzalarla yeterli çoğunluk olan 625 imzaya ulaşılması durumunda ise Genel Merkez önünde kurultayı toplamaktan başka seçenek kalmıyor. Bu durumda, 45 gün içinde kurultayın toplanması gerekiyor. Gazetemiz yayına hazırlandığında muhalifler, toplanan imza sayısı konusunda henüz açıklama yapmamıştı.
İnce’den uzun süreli taahhüt
Muharrem İnce, noter huzurda CHP Genel Başkanı seçilmesi durumunda yapılacak ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde, seçilemediği takdirde olağanüstü kurultayı toplayacağına dair taahhütnameyi noter huzurunda imzaladı. İnce, noter çıkışı yaptığı açıklamada olağanüstü kurultay çağrısını yineleyerek “Zafer mümkündür, ona hazırlanmak gerek” dedi. İnce, “Örgütü hazırlamak lazım. Önümüzdeki dönemde genel başkan olursam üyelerin önüne sandık koyacağım. Ön seçim ile cumhurbaşkanı adayının belirlenmesini sağlayacağım. Kendim aday olup seçilemediğimde de partiyi hemen olağanüstü kurultaya götüreceğim. Türkiye derdindeyim. Çocukların geleceği derdindeyim. Seçime 50 gün kala çık, gel bizim adayımız ol deyince olmuyor bu. Uzun süreli bir hazırlık lazım. Tıpkı Mustafa Kemal Paşa’nın büyük taarruzla kazandığı gibi zaferin mümkün olacağını düşünüyorum. Sayın Genel Başkanımız da bu cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmadı, olmayacak gibi. O zaman bir an önce olağanüstü kurultaya gitmenin doğru olduğunu düşünüyorum. Derdimiz kolduk değil, derdimiz çocuklarımız. Derdimiz geleceğimiz, derdimiz memleket… Bunu taahhüt ettim” dedi.
Trump’a: Yargımıza ayar verme
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, MYK toplantısının ardından gündemi değerlendirdi. İktidarı eleştiren Tezcan, “Devlet çöküyor. Her şey tek adama bağlandı. Devlet, parti devletine dönüştü. Bir parti genel başkanını temsilcisi olan valiler, kaymakamlar ortaya çıkmıştır. Bu yeni düzen, valilerin ve kaymakamların AK Parti’nin il başkanı olduğu bir düzendir. Buradan demokrasi çıkmaz” dedi. Tezcan, ABD ile yaşanan gerilime ilişkin “Önce Trump’a seslenmek istiyoruz. Hiç kimse Türk yargısına ayar verme haddi yoktur. Aynı zamanda hiç kimsenin Türkiye Cumhuriyeti’ni tehdit etme hakkı da yoktur. Ancak bir şeyi de söylemeden geri duramayız. Bu hale neden geldik? Bu zafiyetin en önemli sorumlusu Erdoğan iktidarıdır. Macron talepte bulunuyor, Fransız gazeteci bırakılıyor. Merkel talepte bulunuyor, Deniz Yücel serbest bırakılıyor. Trump talepte bulunuyor, Brunson ev hapsine mahkum ediliyor. Sonra tehdit ediyor.
ANKARA