15 Temmuz’da darbe girişimi için ‘Allah’ın lütfu’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kez ‘Sonuçları itibarı ile ülkemize hayırlı oldu’ dedi. Hala sis perdesi aralanmayan 15 Temmuz uygulamalarının bilançosu ise çok ağır
Türkiye’de 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişimi, iki yılı geride bıraktı. Üzerinde hala çok sayıda soru işareti bulunan darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılmadığına dönük muhalefetin eleştirileri gelirken, iktidar, askeri darbe girişimini FETÖ olarak tanımladığı Fethullah Gülen Cemaati’nin düzenlediğini kaydediyor. AKP iktidarı ile Gülen cemaati arasında sıkı ilişkiler sorgulama konusu yapılırken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “ne istedilerse vermedik mi?” demiş ve “Allah bizi affetsin” ifadelerini kullanmıştı. Darbe girişimi sonucu 249 kişi yaşamını yitirirken, çok sayıda soru işareti hala aydınlatılmayı bekliyor. Darbe girişimi sonrası devreye konulan OHAL ise hükümetin darbe girişimi ile suçladığı Gülen cemaatini aşarak basına, Kürtlere, sol ve tüm demokratik güçlere karşı kullanıldı.
AKP-Gülen işbirliği
Türkiye, iki yıl önce karlı darbe girişimine sahne olurken, yaşananlar beraberinde çok sayıda soru işareti bıraktı. 15 Temmuz akşamı saat 20.30 civarında İstanbul’da köprülerin tanklarla kapatılması ve başta Ankara olmak üzere birçok kentte askerin kışlalardan çıkmasıyla darbe girişimi başladı. Daha sonra asker ile polis arasında çatışmalara dönüşen darbe girişimine havadan uçaklar da dahil oldu. Sivillerin de sokağa çıkmasıyla darbe girişimi kanlı bir hal aldı. Saldırılarda 249 kişi yaşamını yitirirken, binlerce kişi yaralandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümeti darbe girişiminin arkasında FETÖ olarak tanımladığı Fethullah Gülen Cemaati’nin olduğunu açıkladı. 16 yıldır iktidarda olan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümetinin en önemli müttefiği Gülen Cemaati idi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne istediler de vermedik” diyerek yaptıkları işbirliğini vurgularken, yıllardır bürokrasiye yerleşme faaliyeti yürüten Gülen Cemaati’nin devlete yerleşme planlarını en çok AKP döneminde gerçekleştiği dile getiriliyor.
Öcalan uyarmıştı
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çözüm sürecinde ilk kez kendisinin tanımladığı “Paralel Devlet” vurgusu hükümet tarafından da Gülen Cemaati için kabul edilerek kullanılmaya başlanırken, Öcalan, Kürt sorununda izlenen askeri yöntemlerin darbe girişimi ile sonuçlanabileceği uyarısında bulunmuştu. Darbecilerin esas gücü Kürt sorununda izlenen güvenlik politikalarından aldığı yorumları yapılırken, 14 yıl boyunca hükümetle sıkı işbirliği yapan Gülen Cemaati’nin arka planı ve askeri darbe girişiminin siyasi ayağı ortaya çıkarılmadı. Darbe girişimi esas olarak OHAL ilan edilerek toplumsal muhalefeti bastırma ve yeni bir sistem kurmanın aracı olarak kullanılmakla eleştiriliyor. Hükümetin darbe girişiminden haberdar olduğu halde girişimi izlediği ve “kontrollü darbe” yapıldığı da başta anamuhalefet partisi CHP olmak üzere muhalefet partileri tarafından vurgulanıyor.
Akar’ın ve MİT’in rolü
Darbe girişimi sırasında rehin alınan eski Genelkurmay Başkanı şimdiki Savunma Bakanı Hulusi Akar ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan eleştirilerin odağına oturdu. MİT’in darbe girişiminden haberdar olduğu bir binbaşının ifadesiyle ortaya çıkarken, neden önlem alınmadığı sorusu cevapsız kaldı. Yine Hulusi Akar da darbe girişimindeki rolü nedeniyle silah arkadaşları tarafından eleştirilerin hedefi oldu. Akar’a dair en büyük soru işareti darbecilerle pazarlık yaptığı yolundaki iddialar. Akar bu sorulara darbecileri vazgeçirmek için konuştuğunu belirterek yanıt verirken, iktidar uzun süre Akar’a dair net cevaplar vermedi. Darbe girişiminde bulunanların Akar’ın darbe girişiminin başında olması için ikna etmeye çalıştığı ve pazarlık yapıldığı iddia ediliyor.
Enişteden öğrendi
MİT’in TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’na sunduğu rapora göre bir pilot binbaşı, 14.20 sularında ihbarda bulunmak üzere Ankara Yenimahalle’deki MİT Müsteşarlığı’na gitti. Rapora göre, güvenlik prosedürleri ardından 15.30 sularında görüşülen bu kişi, ‘Kara Havacılık Okulu’nda görevli bazı şahıslarca MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a saldırı yapılacağını’ söyledi. Kayıtlara geçen olay MİT’in darbe girişimini çok erkenden öğrendiği, neden müdahale etmediği konusuna yoğunlaşırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bilgi verilmediği de ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişimini eniştesinden öğrendiğini açıklamıştı.
Erdoğan: Hayırlara vesile
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz günü söylediği “Allah’ın bir lütfu” cümlesinin bir benzerini iki yıl sonra yeniden kurdu. Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde Hürriyet gazetesi için yazdı. Erdoğan yazısında “15 Temmuz, sonuçları itibarı ile ülkemiz, milletimiz ve geleceğimiz için hayırlara vesile oldu. Darbecilerin, milletin direnişi karşısında ilk defa bozguna uğradığı bu zafer, ülkemizde yeni bir dönemin kapılarını araladı. 16 Nisan Halkoylaması ve 24 Haziran seçimleriyle Türkiye’yi yeni bir yönetim sistemine kavuşturduk” vurgusu yaptı.
HABER MERKEZİ