DTK, DBP ve HDP, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük gerçekleştirilen 15 Şubat uluslararası komplonun yıl dönümüne dair eylem takvimi açıkladı ve İmralı yürüyüşünün startını verdi
Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı (DTK) Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay’ın katılımıyla PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleşen uluslararası komploya ilişkin deklarasyon açıklıyor.
Eşbaşkanlar, 15 Şubat’ın yıldönümünde yapacakları eylem etkinlik takvimini DBP Amed İl Örgütünde düzenledikleri basın toplantısıyla açıkladı. Açıklamanın Türkçe metnini MED- TUHADFED Eşbaşkanı Safiye Akdağ okurken, Kürtçesini DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk okudu.
Açıklamada “AKP MHP iktidarı tüm girişimlerimize bir dönüş yapmamıştır. Bizler de eylemlerimizi bir üst aşamaya çıkarıp halkımızla demokratik çözüm için İmralı’ya yürüyoruz. Gever ve Qoser’den 6 şubatta İmralı’ya doğru yürüyeceğiz” denildi.
Görüşmeler yapılmalı
Açıklamada, PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 22 aydır haber alınamadığı ifade edilerek, Kürt halkı başta olmak üzere, Türkiye ve Ortadoğu halklarının çözüm iradesi olarak gördüğü Abdullah Öcalan’a dayatılan bu mutlak iletişimsizlik halini reddettiklerini ve kendisiyle avukat görüşmelerinin bir an önce başlatılmasının istendiği belirtildi.
Barış hakkı hasp ediliyor
Basın açıklamasında, “İçinden geçtiğimiz bu kritik süreçte İmralı’nın sesini duymak isteyen, görüşlerini merak eden demokratik kamuoyu, iki yıla yakındır kendisinde haber alınamayan Sayın Öcalan’ın sağlığı ve yaşamı konusunda haklı olarak endişe ve kaygı içindedir. Evrensel, yasal ve anayasal ilke ve kuralları hiçe sayan iktidar, kamuoyunun bu talebini görmezden gelmekte, halkların barış hakkını gasp etmektedir” denildi.
Özgür gelecek ipotek altında
Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT) Türkiye ziyaretine de değinilen açıklamada, “CPT ise birkaç ay önce İmralı’yı ziyaret ettiği halde konu ile ilgili açıklama yapmaktan kaçınmakta, başta Kürt halkı olmak üzere demokratik kamuoyunun endişelerini derinleştirmektedir” denildi.
“Sayın Öcalan’a karşı geliştirilen, hiçbir hukuki ve ahlaki dayanağı olmayan mutlak tecrit devam ettikçe Türkiye, içinde bulunduğu ekonomik, siyasal vetoplumsal kriz halinden kurtulamayacaktır. Çünkü İmralı tecridi Kürt sorununda çözümsüzlük anlamına gelmekte, çatışma ve şiddet ortamının devam etmesini sağlamakta ve ülke bundan zarar görmektedir” vurgusu yapılan açıklamada, halkların özgür geleceği ipotek altında diye belirtildi.
Tehlikeli oyundan vazgeçin
Açıklamada, “Derinleşen tecrit derinleşen bir faşizmi doğurmakta, mevcut sorunları içinden çıkılmaz bir hale getirmektedir” diyerek, tarihte eşine az rastlanır bir ağırlıkta süren tecrit kırılmadan toplum nefes alamayacağını, diyalog ve müzakere temelinde sorunlarına çözüm bulamayacağına vurgu yaptı. Öztürk, “İmralı’da barışın sesi ve demokrasinin nefesi kesilmek istenmekte, sonuçları oldukça ağır olacak toplumsal çatışmalara zemin hazırlanmaktadır. İmralı’da sürdürülen mutlak tecrit, AKP-MHP iktidarının bir yönetme stratejisine dönüşmüştür. İktidarı İmralı’yı üzerinde oynanabilecek bir mekân olarak görmekten, sonuçları ağır olabilecek bu tehlikeli oyundan vazgeçmeye çağırıyoruz” diye belirtildi.
Mücadele etmeye devam edeceğiz
Milyonlarca yurttaş adına konuşulduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Sayın Öcalan üzerinde uygulanan mutlak iletişimsizlik haline ve tecrit siyasetine son verilmeli, avukatlarıyla görüşmesi bir an önce sağlanmalıdır. Engellemelere rağmen vekillerimizin günlerdir Meclis’te ve Adalet Bakanlığı önünde yaptıkları açıklamalara ve taleplerine maalesef yanıt verilmediği gibi kamuoyuna da herhangi bir açıklama yapılmamıştır. İktidar siyasi sorumluluğunu yerine getirmekten kaçmakta, adalet arayışını yok saymaktadır. Bizler durumun ciddiyetinden hareketle asla durmayacağımızı, başka yol ve yöntemlerle İmralı tecridini kırmanın mücadelesini vermeye devam edeceğimizi ifade etmek istiyoruz.”
Talebimiz nettir
“Bu çerçevede çözüm talebplerini ortaya koymak için “Çözüm İçin İmralı’ya Yürüyoruz” şiarıyla Gemlik’e yürüme kararını aldiklarını ifade eden Öztürk devamında şunu dile getirdi: “6 Şubat’ta Kızıltepe ve Gever olarak iki koldan yürüyüşümüzün startını verip 15 Şubat’ta Gemlik’te sonlandıracağız. Bu yürüyüş tecride ve çözümsüzlüğe karşı bir adalet arayışıdır ve bu çabamız avukat görüşmeleri başlayana kadar kesintisiz devam edecektir. Bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Talebimiz oldukça nettir. Sayın Öcalan üzerindeki hukuksuzluk son bulmalı, avukatlarıyla görüşmesi sağlanmalıdır. Sayın Öcalan’a yönelik geliştirilen uluslararası komplonun yıldönümünde tecrit politikasının muhataplarına mesajımızı en güçlü bir biçimde vereceğiz. Sayın Öcalan bizler için demokratik çözüm umududur. Bu umudu tecrit karanlığından çıkarmak, özgür ve demokratik bir ülkede yaşamak istiyoruz. Tüm halkımızı barış, özgürlük ve demokrasi iradesine sahip çıkmaya, bütün demokratik çevreleri de yapacağımız yürüyüşe destek olmaya çağırıyoruz.”
AMED