Orman, mera ve tarım alanlarını kapsayan 1,4 milyon dekar doğal alan, 52 il coğrafyasında 212 adet alan maden aramalarına açılacak. Yağma bir yandan taleplerle ilerlerken, diğer yandan MTA eliyle talep toplanıyor
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), 212 adet maden sahasını aramalara açmak üzere ve kapalı teklif açık arttırma usulüyle ihale yapacağını duyurdu. 52 il coğrafyasını kapsayan ihaleyle 1 milyon 394 bin 629,4 dekar doğal alan maden aramalarına açılarak büyük bir ekokırım yaratılacak. Türkiye coğrafyasının yaklaşık yüzde 60’ını maden sahası olarak işaretleyen iktidar, doğal yaşamı yok oluşa sürüklemekte kararlılık göstermekte.
Şirketler doymak bilmiyor
Yaklaşık yüzde 1,5’luk bir devlet hakkı için büyük bir doğa yağması yaşatılırken, bu yağmayı yerli-milli sözleriyle süsleyen iktidar doğal yaşamdaki yağma üzerinden bir avuç sermayeye servet aktarmayı kesintisiz sürdürüyor. Her ay yüzbinlerce hektar doğal alanı ihaleye konu eden iktidar maden alanları için yurt içi ve yurt dışında talep topluyor. Hazine adına kayıtlı ya da belediyelerin uhdesinde olan her türden arazi, maden ve varlıkların ‘Varlık Fonu’na devredilmesiyle birlikte, maden lisanslarının tamamını elinde toplamış olan Cumhurbaşkanlığı, MTA verileri üzerinden başta İngiltere, ABD, Kanada ve Avrupa ülkelerinde talep toplama çalışmalarına başlandı.
Uluslararası talep toplanıyor
MTA bugüne kadar yaptığı yüzbinlerce metre sondaj ile elde ettiği verileri ‘Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu’na (UMREK) göndererek uluslararası talep toplama işlevini üstleniyor. MAPEG ise bu talepler üzerinden ihaleler hazırlayarak hem talep noktalarını hem de olası talepleri içererek satışa çıkıyor. Tüm bu organizasyonun tepesinde ise Bakanlık yer alıyor. Ayrıca Türkiye Yerbilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası’da (TÜVEK) bu sürecin bir parçası. Bir diğer kurulan kurum ise ‘Uluslararası Maden Arama ve İşletme AŞ (UMAŞ)’ ile yurt dışı yatırımlara sermayenin ilgisini topluyor.
21 kez yasa değişikliği
Madencilik sermaye yapıları açısından birikimlerini yeniden değerlendirebilecekleri özel bir alan olarak görülür. Dünyada ve Türkiye’de devletlerin sağladığı olanaklarla vergi ödemedikleri, saha temini giderleri sıfır olan, altyapıları (enerji-su-yol vb.) devletçe karşılanan, ucuz ve uzun vadeli krediler sağlanan, doğa yıkımlarının önünde devletin her türden kurumu ile birlikte şirket çıkarlarının öncelendiği bir sektör sermaye için önemli bir yatırım alanıdır. AKP iktidarı ile birlikte çıkarılan torba yasalarla madencilerin ihtiyaçlarına göre 21 yıl içinde toplam 21 kez yasa ve yönetmeliklerde eklemeler ve değişiklikler yapıldı.
Yağma her koldan
AKP tarafından, ‘Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ 5 Nisan 2023’te Resmi Gazete’de onaylanarak yürürlüğe girmişti. Kanunda “Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine (Kamu kurumlarına) ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebilecek” olması yağmanın her koldan ilerlediğini gösteriyor.
EKOLOJİ SERVİSİ