Diğer kentler için de moral ve coşkunun kaynağı olan Colemêrg’e 3-0 yetmiyor. Rekor kırma peşinde olan Colemêrglilerin en temel talebi ise kalıcı bir barış ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulması ve fiziki özgürlüğüne kavuşması
Sadık Topaloğlu
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) kalesi olan Colemêrg’de seçim çalışmaları tüm hızı ile devam ediyor. Yüzünü Çîyayê Simbil’e (Sümbül Dağı) vermiş bu kent, 14 Mayıs’ta bir kez daha tarih yazmaya hazırlanırken, Yeşil Sol’un kalesi olma rehavetine kapılmıyor. Adaylar ve parti yöneticileri geçmiş seçimleri tekrar tekrar gözden geçirirken, sık sık halkın önerilerini ve eleştirilerini dinliyorlar. Bu çalışmalara yaklaşık 2 aydır başlanmış, ama her seferinde yeninden gözden geçirilip adete nokta operasyonu ile seçmenlere ulaşılıyor. Halktan gelen en önemli öneri ise “Colemêrg, Gever gibi yerlerde biz zaten güçlüyüz. Asıl gücümüzü AKP’li seçmenin yoğunlukta olduğu Şemzînan gibi yerlere vermek gerekir” olurken, adaylar ve parti yöneticileri ise zaman kaybetmeden bu konuda planlama çıkarıp hayata geçiriyor.
Coşku dorukta
Seçim çalışmalarının yürütüldüğü kentte coşku ise dorukta. Büro açılışları özellikle Gever’de miting havasında geçerken, esnaf ziyaretleri ise yürüyüşe dönüşüyor. Renkli düğünleri ile tanınan Colemêrg’de düğünler ise doğal propaganda yerleri oluyor. Adaylar düğüne girdikleri an yaşanan coşku Simbil Dağı’nın eteklerinde bile hissediliyor. Bir anda düğün alanı eylem alanına dönüşüyor. “Bijî serok Apo”, “Bijî Berxwedana zindanan”, “Direne direne kazanacağız” sloganları yükselirken, adayların yapmış olduğu konuşmalar can kulağıyla dinleniliyor. Adaylar seçim çalışmaları için alandan ayrıldığında ise düğündeki gündem, “Seçim çalışmaları için ne yapabiliriz” ve “Bu sefer bir kez daha tarih yazacağız” oluyor.
Telefonlar susmuyor
Colemêrglilerin en çok hayıflandığı ve kızdığı konu ise 28 Haziran seçim sonuçları oluyor. Her ne kadar “Oyları çaldıkları için AKP 1 vekil çıkardı” deseler de bu durumu sindirmedikleri gün gibi ortada. O nedenle bu seçime dört elle sarılmışlar. Adeta köy köy geziyorlar. Köylerde akrabalarının yanına gidemeyenler ise telefona sarılıp aramaya başlıyor. Oy için söz aldıktan sonra bir başka akraba, dost, ya da arkadaş aranıyor.
Rekor peşindeler
Tabi Colemêrglilerin tek derdi kaybedilen vekili geri alıp AKP’ye ders vermek değil. Aldıkları en yüksek oy ile Türkiye ve Kurdistan rekoru kırmak. Adete tek yürek olan Colemêrglilerin, açılışları miting havasında gerçekleştirmesi ise bunun kanıtı. Buradan aldıkları moral ve motivasyondan olsa gerek, diğer kentlerden farklı olarak bu sefer Colemêrgliler bize “Kentimizi nasıl gördünüz?” diye soruyor. Cevap vermemizi beklemeden de ekliyorlar: “Biz sadece kendimiz için değil Türkiye ve Kurdistan’ın her tarafı için moral kaynağı oluyoruz. Bizim açılışlarımızı görenler arıyorlar. ‘Biz de öyle bir çalışacağız ki size layık olmaya çalışacağız’ diyenler oluyor. Biz de bu misyona göre hareket ediyoruz ve 14 Mayıs’ta da bunu ortaya koyacağız.”
Colemêrg: 4-0!
Öte yandan yurttaşlardan sık sık “Colemêrg’de 4-0 yapacağız” sözünü duyuyoruz. İlkin anlam veremiyoruz. “Kentte toplam 3 vekil var nasıl 4.’sünü çıkaracaksınız?” diye sorduğumuzda ise bir yurttaş, “Ma partimizin oy oranını da mı yükseltmeyelim” diye cevaplıyor. O zaman anlıyoruz ki Colemêrg’in derdi sadece 3 vekil değil Yeşil Sol Parti’nin oy oranını da yükseltmekmiş.
Halkın çalışma temposuna yetişmek için gecesini gündüzüne katıp çalışan adayları da vurgulamadan geçmeyelim. İşte bu yoğun tempo içinde bize zaman ayıran kentin adayı Vezir Parlak ile kentin durumunu konuşuyoruz.
Hakikat için
HEP’ten HDP’ye oradan da Yeşil Sol Parti’ye devam eden bir mücadele geleneğinden geldiklerini ifade eden Parlak, hakikati savunduğu için Yeşil Sol Parti’de aday olduğunu ifade etti. Haklıların yanında yer aldığı için Yeşil Sol Parti’yi tercih ettiğini aktaran Parlak, “AKP-MHP faşizminin yarattığı yıkım karşısında durumu en güçlü parti Yeşil Sol Parti. Bu nedenle olmamız gereken yer de burasıdır” dedi.
Hummalı bir çalışmanın yapıldığı Colemêrg’de, ev ev, mahalle mahalle, köy köy gezen kentin Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi adayı Vezir Parlak, AKP’nin savaş politikalarına dikkat çekerek, ‘14 Mayıs’ta Zap özgürlüğe akacak’ dedi
‘Önceliğimiz özgürlük’
Colemêrg’e 27 yıl sonra gelmesine ilişkin ise Parlak şunları söyledi: “Nerede olursak olalım önceliğimiz halkımızın özgürlüğüdür. Biz bir ulusuz ve en büyük ailemiz Kürt halkıdır. O nedenden dolayı farklı bölgelerden birilerinin gelip burada aday olması ya da bizim başka yerlere gitmemizin bir önemi yok. Halkımız da bunu iyi biliyor. Leyla Güven buna en iyi örnektir. Konya’daki Kürtlerden ama gelip burada Colemêrg halkını temsil etti. İç Anadolu Kürtleri de benim aday olmamı istedi. Biz orada onlarla birlikte nasıl mücadele ediyorsak, bu halkın bir evladı olarak burada aynı mücadeleyi yürütebiliriz.”
Gençlerden yoğun ilgi
Genç aday olması nedeniyle gençlerde müthiş bir sinerji yarattığını ifade eden Parlak, “Beni en çok tebrik eden genç nesil oldu. Seçim bürolarının açılışlarında da yoğun genç katılımı vardı. Gençliğin sayesinde tüm açılışlarımız mitinge dönüşüyor. Özel savaş politikalarından en çok gençler rahatsız. Bu nedenle genç adaylara karşı yoğun ilgi var. ‘Genç başladık genç bitireceğiz’ diyen bir gelenekten geliyoruz. Partimiz de bunu öngördüğü için beni buradan aday yaptı. Sonuç olarak özel savaş politikalarına karşı burada genç aday olarak birlikte mücadele etmek için geldik” diye belirtti.
Açılışlar moral kaynağı
Seçim çalışmalarına ilişkin ise Parlak şunları ifade etti: “40 yıllık bir mücadele geleneğinden geldiğimiz için seçim çalışmaları konusunda bir tecrübeye sahibiz. Seçim bürolarındaki kitlesel açılışlar Colemêrg için son derece önemli. Halkın da bizim de moral aldığı yer orasıdır. Aile ziyaretleri de yapıyoruz. Yine birçok mahallede aileler bir araya geliyor bizleri davet ediyor. Orada birlikte neler yapabiliriz diye tartışıyoruz. Esnaf ve köy ziyaretleri yapıyoruz. Oraya gideceğimizi duyan köylüler müthiş bir çalışma yapıyor ve bizi büyük bir coşku ile karşılıyor. Başarmanın ve 14 Mayıs seçimlerinin önemini tartışıyoruz. Çalışmalarda halk ile birlikte bir bütünlük yakalamaya çalışıyoruz. Bu bütünlüğü yakaladığımızda başarıyı elde edeceğimize inanıyoruz.”
Tecrit son bulmalı
Colemêrglilerin genel talebinin barış olduğunu vurgulayan Parlak, “Bu kent barışa her daim hazır olan bir yer. Barışın ise İmralı’daki tecridin kaldırılması ile mümkün olduğunu biliyorlar. Özellikle toplumsal dayanışmanın daha fazla artmasını ve birliğin oluşmasını talep ediyorlar. En son güvenlikçi politikalar nedeniyle Colemêrg yoksullaştırılıyor. Köy yasaklamaları bu yoksullaştırma politikasının en önemli adımı. Toplumu yoksullaştırdığınız zaman etkisiz hale getirmiş oluyorsunuz. Kapitalist Modernite’nin esas yürüttüğü politika budur. İktidar ise bunu köy ve yayla yasakları ile sürdürüyor. Bu yasaklar nedeniyle köylüler ne tarım ne de hayvancılık yapabiliyor. Burada her şey sınırdaki ticaret ile sınırlandırılmış durumda ama o da çok cüzi bir şekilde yapılıyor. Sistem burada toplumu yoksullukla terbiye etmek istiyor. Halkın bizden talep ettiği şey ise bunu kırmak ve mücadeleyi büyütmek oluyor” şeklinde konuştu.
Maden sahaları
Colemêrg’deki önemli konulardan birinin ise maden sahaları olduğunun altını çizen Parlak, “Kentin neredeyse tamamı maden sahasına çevrilmiş. AKP-MHP faşizmi tarafından Türkiye nasıl ki beşli çeteye peşkeş çekiliyor ise Colemerg’de de halk beş aileye mecbur bırakılıyor. Colemêrg halkı da bunu istemiyor. Bunları teşhir etmemizi bekliyor” dedi.
‘AKP’yi sandığa gömeceğiz’
AKP’nin kentte yürüttüğü politikalara da değinen Parlak, “AKP’nin biraz taban bulduğu yer Şemzînan. Gittiğimiz birçok yerde halk özellikle buradan bahsediyor. AKP’nin Güney Kürdistan’da yürüttüğü politika nedeniyle burası önemli bir yer. Daha önce vurguladığım gibi sınır ticareti devletin destek verdiği belli kesimlere bırakılmış. Bu politikaları kırmak için Şemzînan ve Rubarok’a daha çok önem veriyoruz. Çelê’ye ya da Gever’e gittiğimizde halk ‘burası tamam, siz Şemzînan’a gidin’ diyor. Biz de halkın bu önerileri doğrultusunda o bölgelere daha çok eğiliyoruz. Seçime 10 ya da 15 gün kala ise oraya daha çok ağırlık vereceğiz. Şemzînan’da AKP tabanında ciddi kırılmalar olduğunu da ekleyelim. Zaten oraya gittiğimizde gençlerin bize dönük yoğun desteği bunun kanıtıdır. Gençliğin öncülüğü ile AKP-MHP faşizmini orada da sandığa gömeceğiz” diye aktardı.
Halka çağrı
Halka çağrıda bulunan Parlak, şunları ifade etti: “Colemêrg halkının enerjisi ve morali özgür bir ülkede yaşamaya yetecek kadar var. Aynı zamanda demokratik bir Türkiye’de yaşamaya da yetecek bir enerjisi var. Colemêrgliler 14 Mayıs’ta ne kadar yüksek bir oran alırsa bunun ulusal birliğe katkısı da bir o kadar yüksek olacak. Yani buradaki seçim çalışmaları dört parça Kurdistan’da yürüttüğümüz mücadeleye de yansıyacak. Bu neden dolayı Colemêrg halkı etrafındaki herkesi gerek telefon ile gerek ziyaretler ile sandığa yönlendirmelidir. Güvenlikçi politikalar nedeniyle dünyanın dört bir tarafına dağılan Colemêrgliler var. Avrupa’daki halkımız da buradaki çalışmalara destek vermelidir. Yakınlarını ve arkadaşlarını arayıp sandığa yönlendirmelidir. Sandık güvenliği için de insanları yönlendirebilirler.” Parlak son olarak, AKP’nin savaş politikalarına ve Colemêrg ile özdeşleşen Zap Çayı’na dikkat çekerek, “14 Mayıs’ta Zap özgürlüğe akacak” dedi.
Vezir Parlak kimdir?
Colemêrg’in Çelê (Çukurca) ilçesinde 1989 yılında doğdu. Devletin baskı politikaları nedeniyle 1997’de ailesi ile birlikte Ankara’ya gitmek zorunda kaldı. İlköğretimi Çelê’de orta ve liseyi Ankara’da okudu. Bu süre zarfında hem siyasal hem de ekonomik çalışmalarına devam etti. Daha sonra Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne kayıt yaptırdı. Burada da siyasal faaliyetlerine devam eden Parlak, Ankara’ya döndüğünde de devam etti. 2013-2015 arası devam eden diyalog sürecinin sonlanması ile daha aktif bir şekilde çalışmalara katılan Parlak, daha sonra gözaltına alınıp tutuklandı. Yaklaşık bir yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. 2019’da ise Ankara HDP İl Eşbaşkanı seçildi.