Sokağa çıkma yasakları döneminde onlarca insan katledilirken,cenazeleri ise ailelerin tüm çabalarına rağmen kendilerine verilmedi. Onlardan biri de Nusaybin’de 4 yıl önce çatışmada hayatını kaybeden Mehmet Temizer
Bölgede 2015 yılında başlayan ve 2016’da devam eden sokağa çıkma yasakları boyunca onlarca insan hayatını kaybetti, binlercesi evsiz bırakıldı. Birçok cenaze kimsesizler mezarlığına defnedilirken, bazı aileler ise aradan geçen onca zamana rağmen hala çocuklarının cenazelerini bulmuş değil. Mardin Nusaybin’de hayatını kaybeden Mehmet Temizer’in ailesi de 4 yıldır çocuklarının cenazesini arıyor.
Mardin, Urfa, İstanbul…
Temizer ailesi yıllar önce maddi imkânsızlıklardan kaynaklı Urfa’nın Ceylanpınar ilçesine taşınmak zorunda kalır. Tarımla uğraşan aile Kürt siyasi hareketine de dâhil olur. Bu yüzden sık sık baskılarla karşılaşan aile bu kez de İstanbul’a göç eder. Baskı ve zorluklar burada da bitmez. Mehmet Temizer ise aile bütçesine katkı için ortaokulda okulu bırakarak çalışmaya başlar. Defalarca gözaltına alınan Temizer, sürekli polisin taciz ve şiddetine maruz kalır. Gördüğü baskılara tepki olarak Nusaybin’e giden Temizer, 29 Kasım 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı döneminde çatışmada yaşamını yitirir.
‘Listede adı var ama’
Oğlunun hayatını kaybettiğini TV’den öğrenen anne Sakine Temizer, yasağın kaldırılması ardından Nusaybin’e giderek oğlunun cenazesini almak ister ancak sonuç alamaz. 4 yıldır oğlunun cenazesini almak için mücadele eden Temizer’e defalarca yaptığı başvurularda “Oğlunun ismi ölenlerin listesinde yer alıyor” cevabı verilmesine rağmen cenazesi teslim edilmez.
‘Binalar yıkılırsa çıkar’
DNA örneği vermesine rağmen sonuç alamadığını belirten anne, en son 2018’de Mardin savcılığı ile yaptığı görüşmeyi aktardı. Temizer, savcının kendisine “Oğlunun nerede olduğunu bilmiyoruz. Belki betonun altında kaldı belki de yeni yapılan binaların temelinde kaldı. 10 ya da 20 yıl sonra binalar yıkılır ya da yollar yeniden yapılırsa oğlunun cesedini belki bulursun” dediğini aktardı. Temizer, “Savcı bana ‘Git 20 yıl sonra gel’ diyor. Ben oğlumun kemiklerini istiyorum. Her gün oğlumun cenazesinden bir haber gelir diye bekliyorum. Bu yapılanlar işkencedir. Öldürdükleri oğlumun kemiklerini versinler” diye belirtti.
Erdoğan Alayumat / İstanbul-MA