Türkiye’nin Kuzey-Doğu Suriye saldırılarının başarıya ulaşmadığını söyleyen Gazeteci Karataş, ‘Türkiye medyanın yansıttığı gibi zafer kazanmış değil’ diyerek,çözümün Suriye ile Kürtler arasında olacağına dikkati çekti
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan saldırılar gündemiyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 22 Ekim’de Soçi’de bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası 10 maddelik bir mutabakat yayınlandı. Gazeteci yazar Yusuf Karataş, yapılan görüşmeyi ve görüşme sonrası açıklanan mutabakatı değerlendirdi. Yapılan mutabakatın Suriye’de Rusya’nın etkisini artıracağını dile getiren Karataş, Türkiye’nin hedeflerinin gerçekleşmesinin önüne de belli bir düzeyde set çeken bir mutabakat olduğunu vurguladı. Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’de 444 kilometre genişliğinde 32 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge hedefiyle yola çıktığını hatırlatan Karataş, “Türkiye sadece Serêkaniyê ve Tel Abyad’da böyle bir denetim sağlamış oldu. Ama bu operasyonun diğer alanlara taşınması koşulları önce ABD ile yapılan anlaşma ile durduruldu. Ardından da Erdoğan Soçi’ye Putin’den bu konuda kendisini sınırlandıracak koşulların kaldırılması beklentisiyle Rusya’ya gitti. Ancak Rusya’dan böyle bir izin çıkmadı” diye konuştu. Adana Mutabakatı’na yapılan vurgunun Türkiye’nin Suriye’de kırmızı çizgisi olarak ortaya koyduğu iki noktada da esnemek zorunda kalacağını ifade eden Karataş, “Dolayısıyla Türkiye’nin bugünkü medyanın yansıttığı gibi zafer kazanmış havasının gerçeği yansıtmadığını söyleyebiliriz” dedi.
‘Cihatçılar büyük sorun’
Suriye’nin geleceği bakımından iki belirsiz noktanın olduğunu belirten Karataş, bunların Fırat’ın doğusundaki özerk bölge ve İdlib’teki gruplar olduğunu söyledi. Fırat’ın doğusu için olası çözüme dair bir adımın atıldığını vurgulayan Karataş, “En azından sınır bölgelerinin denetimi konusunda bir anlaşma yapılmış oldu. Böylece Kürtlerle rejim arasında bir görüşme sürecinin önü açılmış oldu. Dolayısıyla bugün Suriye’nin geleceği konusunda hala bir sorun olarak duran temel yer İdlib olarak duruyor. Esad İdlib için ‘bizim için son savaş’ şeklinde bir mesaj verdi. İdlib’te Türkiye’nin desteklediği cihatçıların ne olacağı sorusu bölge içinde Suriye içinde ciddi bir sorun olarak duruyor” diye belirtti.
Elinde kalan iki hedef!
Türkiye’nin 2011’de Suriye’de savaşa giriştiğinde, Suriye yönetimini devirmek ve Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmak amacında olduğunu söyleyen Karataş iki hedefinde boşa düştüğünü ifade etti. İktidarın uzun yıllardır izlediği politikanın yanlış bir politika olduğunu dile getiren Karataş sözlerini şöyle tamamladı: “İktidar bu politikada ısrar ediyor. Çünkü bu müdahale politikasını tek adam yönetiminin varlık nedenlerinden biri olarak görüyor. Bunun başka bir açıklaması yok.”
İSTANBUL