Safiye Alağaş/İstanbul-Jinnews
Kürt kadınları, soluksuz bir mücadelenin sahibi. 1919’larda Kürt Kadınları Teâli Cemiyeti’nden 1970’lerde Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği’ne (DDKAD) kadar mücadeleyi sürdüren Kürt kadınları, bugün dünyanın dört bir yanında farklı oluşumlarla kadın özgürlük mücadelesinde önemli bir rol üstlendi. Kürt kadınları, özellikle IŞİD’e karşı verilen savaşta dünya tarihinde yeni bir sayfa açtı. Önemli deneyimlere sahip bir güç olarak Ortadoğu’da, kadınların demokratik hayatın kuruluşu için yürüttükleri mücadeleye öncülük etti. Bugün dünyada siyasi partilerden sivil toplum örgütlerine kadar model alınan eşbaşkanlık sistemini geliştirdi ve yaygınlaştırdı.
Kota uygulaması
Kürt kadınlarının mücadelesi sonucu 2002’de ilk kez kadın kotası uygulandı, 2005’te kurulan Demokratik Toplum Partisi (DTP) ile yüzde 40 cinsiyet kotasıyla yeni bir aşamaya geçildi. Türkiye’de ilk defa eşbaşkanlık sistemini uygulayan siyasi parti olarak tarihe adını yazdırdı.
DÖKH’ten TJA’ya
Tüm bu mücadeleler sonucu 2005 yılında kurulan Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH), 1. Kadın Kongresi’ni 31 Ocak-1 Şubat tarihleri arasında “Özgürlüğe yürüyen kadınla, demokratik ulusa” şiarıyla gerçekleştirdi. Kadına yönelik şiddet, baskı, katliam, taciz, cinsel istismar, fuhuş ve daha birçok sorunda mücadele veren DÖKH, tüm engellere, baskılara ve zorluklara rağmen çalışmalarını devam ettirdi. Çalışmalarını uzun yıllar sürdüren DÖKH, aldığı bir karar ile 2015 yılında Kongreya Jinên Azad (KJA) çatısı altında birleşti. 1 Şubat 2015 tarihinde düzenlenen kongrede, DÖKH sonlandırılarak yenilenen örgütlenme modeliyle KJA ile yola devam edilmesi kararı verildi. KJA’nın Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılmasıyla Kürt kadınları, Tevgera Jinên Azad (TJA) çatısı altında mücadelesine devam etti.
100 yıl sonra Rosa
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1919 yılında İstanbul’da kurulan Kürt Kadınları Teali Cemiyeti’nden 100 yıl sonra 29 Aralık 2018 tarihinde Rosa Kadın Derneği kuruluşunu ilan etti. Rosa Kadın Derneği de tıpkı Kürt Kadınları Teâli Cemiyeti gibi ilk faaliyetini çocuklar için yaptı. Kürt Kadınları Teali Cemiyeti Nizâmnâmesi adını taşıyan kuruluş tüzüğü, faaliyet alanları ile ilgili olarak bazı bilgileri veriyor. Tüzüğe göre, Kürt Kadınları Teâli Cemiyeti, merkezi İstanbul’da bulunan bir “mahfil” yani toplantı yeri olarak kurulmuştur. Cemiyetin amacı şöyle açıklandı: “Kürt kadınlığının medeni bir bakış açısıyla yükselmesini ve ilerlemesini sağlamak, Kürt aile hayatında kurumsal ve toplumsal düzenlemeler gerçekleştirmek, Ermeni tehciri ve onu izleyen diğer zorunlu göçler nedeniyle ‘sefil bir hale gelen’ Kürt yetim ve dullarına iş bularak veya cemiyet adına nakdi yardımda bulunarak onları içinde bulundukları sefaletten kurtarmak.” Cemiyetin bu başlıca amaçları gerçekleştirebilmek doğrultusunda gazete, dergi, kitap ve risalaler yayınlanması, Osmanlı İmparatorluğu’nun çeşitli yerlerinde cemiyete bağlı şubeler, kütüphaneler ve tartışma salonları açılması, cemiyet üyelerine hitaben konferanslar düzenlenmesi ve dersler verilmesi hedeflenmiştir.
Amaç ulusal uyanış
Cemiyet kuruluş tüzüğünün dördüncü maddesinde, cemiyetin amaçlarını gerçekleştirmek için cemiyet önderliğinde yapılacak olan her türlü girişim ve faaliyetin yanı sıra, tek tek bütün cemiyet üyelerinin üzerine düşen önemli bir görev daha belirtilmektedir. Buna göre, Kürt Kadınları Teali Cemiyeti’nin amaçlarını gerçekleştirebilmek için, cemiyetin liderliğinde giriştikleri faaliyetlerin yanı sıra, bütün üyelerin kendi önlerine çıkan bütün fırsatlardan cemiyet lehine yararlanması ve bunun için gerekli propagandayı cemiyet namına yapması beklenmektedir. Bu maddenin devamında, “telkînât” adını vermiş olduğu propagandadan ne anladığı açıkça izah edilmiştir: “Bu telkînât millî intibâhı istihdâf eder.” Yani Kürt Kadınları Teali Cemiyeti üyelerinin karşılarına çıkan her fırsatı değerlendirebilmek için yapacakları bu propaganda, aslında Kürt ulusal uyanışını hedeflemektedir. Cemiyet, 21 Haziran 1919 günü Sultan Ahmet’te bir mevlit okutur. Burada bir konuşma yapan cemiyet kurucularından Encam Yalmuki Hanım, cemiyetin faaliyetlerine “Fâtiha” ile başlamak istedikleri için bu merasimi düzenlemiş olduğunu söylemiş, toplantıya katılan bütün kadınlara, “Kürd milleti nâmına” teşekkür etmiştir. Konuşmanın ilerleyen kısmında Kürt Kadınları Teali Cemiyeti’nin milliyetçi amaçlarla kurulmuş olduğunu söyler.
‘Hakkımızı istiyoruz’
Encam Yalmuki, burada “Hanımefendiler, biz Kürtler İslâmiyet’in ortaya çıkışından bu yana asırlardan beri Türk milletinin en sadık seveni, en güçlü dostu ve en coşkulu bir kardeşi olarak bulunuyoruz. Bugün bütün milletlerin alın yazıları başka şekiller aldığı ve herkese bir hak verildiği bir zamanda bizler de kendi hakkımızı istiyoruz. Çünkü ortada milyonlarla Kürt var ve büyük bir Kürdistan var. Kutsal amaçlar uğrunda en ziyade çalışmak isteyenlere ve milletlerine olan sevgilerini göstermiş oldukları fedakarlıklarla ispat eyleyenlere cümlemiz bütün mevcudiyetimizle bütün varlığımızla teşekkür borçluyuz. Cemiyetin açılış merasimine koşarak gelen muhterem hanımlarımız ve kardeşlerimiz her suretle destek olacaklarını, Kürtlüğün yükselmesi için ne yapılmak lazımsa tereddütsüz yapacaklarını Kürt sözü verdiler. Öteden beri ‘Kürt sözünden dönmez’ cümlesi atasözü olmuştur. Benim kanaatlerim ile iman ederek diyorum ki; Kürt her şeye söz vermez; fakat vermiş olduğu bir sözden de katiyen dönmez. İnşallah bunun gibi birçok toplantı, konferans, tiyatro oyunları bizleri birbirimize tanıtır ve bu tanışmadan milletimize pek hayırlı çıkarlar doğar. Destek için her fedakarlığı başarıyla yaparsa milli emellerimizin de hakikat olduğunu göreceğiz” şeklinde bir konuşma yapar.
Bütün faaliyetleri siyasi değil
Cemiyet, ilk faaliyetini 19 Eylül 1919’da gerçekleştirir. 19 Eylül 1919 günü Şişli Etfal Hastanesi’nde 6 koğuş dolduracak kadar çok sayıda Kürt çocuğunun parasız olarak sünnet ettirilmeleri sağlanmıştır. Bu toplu sünnet törenine gelir sağlamak amacıyla düzenlenmiş olan müsamere de Cemiyetin en önemli faaliyetini oluşturmaktadır.
100 yıl sonra çocuklar için…
Rosa Kadın Derneği de, ilk çalışmasını çocuklar için yaptı. İzmir’de nadir görülen 3 buçuk yaşındaki Juvenil Miyelomonostik lösemi tanısı konulan Öykü Arin Yazıcı’nın tedavisine destek için kan bağışı kampanyası başlattı.
Neden kapatıldı tam bilinmiyor
Kürt Kadınları Teali Cemiyeti’nin 3 ay gibi kısa bir süre devam eden faaliyetlerinden sonra kapatılış öyküsü hakkında çok önemli bir makale, 1928 yılında Gürcistan’ın başkenti Tiflis şehrinde Rusça yayın yapan Zarya Vastoka gazetesinde yayınlanır. Bu haber, Cemiyetin kuruluşundan 10 yıl sonra kaleme alınmıştır. Çok önemli olan bu makale ne yazık ki yeterli değil. Çünkü Cemiyetin neden kapatıldığı, kapatılırken neler yaşandığına dair çok sınırlı bilgiler veriyordu. “Kürt Kadın Komitesi” başlığını taşıyan bu imzasız makale, muhtemelen o sıralarda Tiflis’te yaşamakta olduğu bilinen Kâmil Bedirhan tarafından yayınlanmış olduğu düşünülmektedir. Kâmil Bedirhan’ın eşi olan Dilber Bedirhan Hanım’ın 1919 yılında İstanbul’da bulunduğu ve Cemiyetin faaliyetlerine katılmış olduğu bilinmektedir. Zarya Vastoka’da yayınlanan bu kısa makalede Cemiyetin faaliyetlerine değinilir. Cemiyetin faaliyetlerinin uzun sürmediğinin altı çizilerek, şöyle denir: “Constantinopolis milliyetçilerinin hilekarlıkları ve soruşturmaları yüzünden dernek tüm şubeleriyle birlikte kapatıldı.” Bu makaleden anlaşıldığı gibi Cemiyetin birçok şubesinin olduğunu görülüyor. Cemiyete açılan soruşturmaların olduğunu, çeşitli gerekçeler yüzünden kapatıldığı anlaşılıyor. Ancak cemiyetin hangi faaliyetlerine soruşturma açıldığı ve bunun yanında faaliyette bulunanların ne tür baskılar gördüğü hakkında detaylı bir bilgi yok.