Mezarlıklara yönelik yapılan saldırılara tepki gösteren Şeyh Said’in torunu Mehmet Kasım Fırat, saldırıların insanlığa sığmadığını belirterek, “Yapılan zorbalıkları görmezden geldiğimiz sürece cenazeler kaçırılır, talan edilir” dedi
Son dönemlerde, mezar ve cenazelere yönelik artan saldırıları yönelik STK’lardan, siyasilerden ve birçok kesimden tepkiler gelmeye devam ediyor. Dedesi Şeyh Said’in mezar yeri saklanan Şeyh Said Derneği Başkanı Mehmet Kasım Fırat da mezarlıklara yönelik saldırıları Mezopotamya Ajansı’ndan Fahrettin Kılıç ve Ayşe Sürme’ye değerlendirdi. İslami açıdan cenazelerin yıkanıp, kefenlenerek defin edilmesinin vacip olduğunu söyleyen Fırat, Türkiye tarihinde böyle uygulamaların sürekli olduğunu söyledi.
‘Bu sistemi Kemalizm de devam ettirdi’
Bir insanın dini, mezhebi, kimliği ne olursa olsun o cenaze kefenlenmesi, defin edilmesi ve muhafaza edilmesi gerektiğini belirten Fırat, “Bu İslam’ın şartıdır. Fakat istilacılar, Cengizhanlar, Osmanlı saltanatı tarihlerinde daima nereyi işgal etmişlerse kültürlerini, çocuklarını, kadınlarını, hayvanlarını, değerlerini de imha edip ortadan kaldırmıştır. Bu sistemi Kemalizm de devam ettirdi. Ermenileri katlettiler, ne kadar Ermenilerin mezarı, yapıları varsa kendi gözlerimle de gördüm hepsini ortadan kaldırdılar. Garzan Mezarlığı’ndan İstanbul Kilyos Mezarlığı’ndan çıkarılan cenazelerin kemiklerine beton döküyorlar” diye konuştu.
‘Cenazelere, tarihine sahip çıkmalıyız’
Yapılanların insanlığa sığmadığını söyleyen Fırat, “Kürt’ün kemiklerinden, cenazelerinden korkuyorlar. Özellikle ailelerin mezarlıkları kendi elleriyle yıkılmaları istemenin büyük bir günahkarlık olduğunu vurguladı. Fırat, “En önemli olan değerlerden biri mezarlar dağıtılıyor. Zulmü kim yaparsa yapsın ders çıkarmamız gerekiyor. Mezarlarımıza saldırılıyor, Kürtlerden kalan bütün eserleri yok ediyorlar ya da sular altında bırakıyorlar. Bunlardan ders çıkarmalıyız, hesabını yapmalıyız, uyanmalıyız. Cenazelere, tarihine sahip çıkmalıyız” ifadelerini kullandı.
‘Evlatları mücadelelerine sahip çıkmalarından korkuyorlar’
Şeyh Said ve arkadaşlarının bu mücadeleye hayatlarını, canlarını, mallarını ve evlerini feda ettiklerini söyleyen Fırat, “İnançları vardı. ‘Kürdistan vardır, Kürtler vardır. Biz Kürt’üz kimse bize müdahale etmesin’ diyorlardı. Bunları dedikleri için öldürüldüler. Onların evlatları olarak miraslarına sahip çıkmalıyız. Onların evlatları mücadelelerine sahip çıkmalarından korkuyorlar. Onlar Kürt halkının değerleri, hayatlarını verdiler. Onların verdiği mücadele mirasını korumalıyız. Özellikle gençleri ellerindeki imkanları Kürt halkı için kullansın, Kürt halkı için mücadele etsin” çağrısında bulundu.
‘Kürtler bir olmalıdır, yapılanlara karşı ses çıkarmalı’
Fırat, 21’inci yüzyılda dünya farklı bir evredeyken Türkiye’nin hala vahşet ve zulmü devam ettirdiğini ifade etti. Fırat, “100 yıldan bugüne kadar hiçbir değişim olmadı. Yine Kürtler öldürülüyor, imha ediliyor, inkar ediliyor ve bir birine kırdırılmaya çalışılıyor. Birlik ve beraberlik kurmadığımız, aklımızı başımıza almadığımız, yapılan zorbalıkları görmezden geldiğimiz sürece mezarlarımızda bombalanır, cenazelerde kaçırılır, talan edilir, kemiklerimizde kaçırılır. Bu yüzden Kürtler bir olmalıdır, yapılanlara karşı ses çıkarmalı” ifadelerini kullandı.
DİYARBAKIR