Milli Güvenlik Kurulu’nun ‘çökertme planı’ olarak anılan Temmuz 2015 tarihli toplantısından sonra Özgür Gündem gazetesine yönelik baskı, soruşturma ve davalar yoğunlaştı. Öncelikle gazetenin internet sitesi erişime kapatıldı. Daha sonraki dönemde de süren bu uygulama toplamda 12 kez yapıldı. MGK toplantısı ardından başlatılan soruşturmalar, bilahare davalara dönüştürüldü. Gazetenin Yazı işleri Müdürü Reyhan Çapan ve Eş Genel Yayın Yönetmenleri Emire Eren Keskin ile Hüseyin Aykol’a açılan soruşturmaların hemen hemen hepsi dava haline getirildi. (20 yılı aşkın hapis cezaları Yargıtay’a kadar ulaşmış durumda.)
Özgür Gündem gazetesine yönelik bu yoğun saldırıya karşı kamuoyunda duyarlılık yaratmak amacıyla, 4 Mayıs 2016 gününden itibaren Nöbetçi Yayın Yönetmeni uygulaması başlatıldı. Her gün bir başka kişi, bir günlüğüne gazetenin Yayın Yönetmeni oldu. Söz konusu 100 gazeteci, aydın ve siyasetçinin hemen hemen hepsine, gazetenin o dönemki Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ile birlikte soruşturma açıldı. Soruşturma açılan nöbetçi yayın yönetmenleri, gruplar halinde savcılıkta ifade verdiler. İfade veren kimi nöbetçiler hakkında takipsizlik kararı verilirken; kimileri hakkında dava açılması için dosyaları mahkemeye sevk edildi ve davaya dönüştü.
Bir grup nöbetçi yayın yönetmeni, 20 Haziran 2016 günü, İstanbul-Çağlayan Adliyesi’ndeydi. Savcılığa ifade veren nöbetçilerden Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve gazeteci-yazar Ahmet Nesin sevk edildikleri mahkemece tutuklandı.
Kamuoyunda şok etkisi yapan bu tutuklamalar, sadece Türkiye değil, tüm dünyada büyük tepki gördü. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon bile bu konuda demeç verdi. Avukatların itirazının kabul edilmesi üzerine Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu 30 Haziran 2016 günü, Ahmet Nesin ise 1 Temmuz 2016 günü tahliye edildiler.
Dava sonunda beraat eden sanıkların dosyası, savcılığın itirazı üzerine İstinaf Mahkemesi tarafından bozuldu ve sanıkların yeniden yargılanması için yerel mahkemeye geri gönderildi. Üç kişinin yeniden yargılanması halen sürüyor. Nitekim yarın (16 Nisan 2024 günü) Fincancı, Önderoğlu ve Nesin yine yargı önünde olacak.
Nöbetçi Yayın Yönetmeni kampanyasına katılanlardan duruşmaları sonuçlananların kimine adli para cezası, çoğuna ise 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Söz konusu cezalar için de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. Bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanığın İstinaf Mahkemesi’ne itiraz etmesini önlüyor.
Özgür Gündem gazetesinde bir günlük Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı için aldığı hapis cezasının kesinleşmesi üzerine hapse giren ilk kişi insan hakları aktivistlerinden gazeteci-yazar Murat Çelikkan oldu. Çelikkan, aldığı 1 yıl 6 ay hapis cezasını çekmek üzere 14 Ağustos 2017 günü Kırklareli Cezaevi’ne girdi. 14 Ekim 2017 günü açık cezaevine nakledilen Murat Çelikkan -denetimli serbestlik uygulamasıyla- 17 Ekim 2017 günü tahliye edildi.
Gazetede bir günlüğüne yayın yönetmenliği yapan aydınlardan feminist gazeteci-yazar Ayşe Düzkan; İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 16 Ocak 2018 günü verilen 1 yıl 6 ay hapis cezası, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Dairesi tarafından 20 Kasım 2018 günü kesinleştirilmesi üzerine 29 Ocak 2019 günü Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne girdi. Ayşe Düzkan, 12 Haziran 2019 günü Eskişehir Açık Cezaevi’nden denetimli serbestlik ile tahliye oldu.
Nöbetçi Yayın Yönetmenliği kampanyasına katılan 100 kişiden hakkında verilen hapis cezası Yargıtay tarafından onaylanan bir başka isim de bunca yıl sonra Celalettin Can oldu. 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, 31 Ağustos 2023 günü tutuklandı ve önce Metris R Tipi Cezaevi’ne, sonra da Silivri 9 nolu Kapalı Cezaevi’ne konuldu. Celalettin Can, Silivri’deki 9 nolu Kapalı Cezaevi’nden 19 Aralık 2023 günü tahliye edildi.
Nöbetçi Yayın Yönetmenliği kampanyasına katıldığı için hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verilen yazar Dilşa Kocakaya ise 2 Kasım 2023 günü Edirne’de tutuklanarak cezaevine konuldu. Denetimli serbestlik ile tahliye edilmesi gereken Kocakaya halen Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuluyor.
Son dönemlerin en önemli sivil itaatsizlik eylemlerinden biri olan 100 kişilik “Nöbetçi Yayın Yönetmenleri” kampanyası devlet aklının canını o denli yakmış olmalı ki, halen bu davaların peşi bırakılmıyor.