30 yıllın ardından hakkında tahliye kararı verildiği gün cezaevinde gözaltına alınıp tutuklanan Şadiye Manap, yargılandığı davada 10 yıldır cezaevinin deposunda bulunan ve tahliye edildiği gün kendisine verilen valiz soruldu
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nden 1 Aralık 2022 tarihinde tahliye edilir edilmez hakkında başkaca bir soruşturma olduğu iddiasıyla yeniden gözaltına alınıp 5 Aralık’ta tutuklanan 30 yıllık tutuklu Şadiye Manap hakkında, “Örgüt kurmak ve yönetmek” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Kocaeli 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Manap’ın avukatları da katıldı. Mahkeme, avukatların “derhal” beraat kararı verilmesi talebini oluşturduğu ara karar ile reddetti.
Cezaevinin verdiği belge suç konusu
Kürtçe savunma yapan Manap, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından kendisine müebbet hapis cezası verildiğini, bu nedenle cezaevinde 30 yıllını tamamladığını ancak tahliye olduğu gün tekrardan gözaltına alındığını anımsattı. İddianamede suç olarak lanse edilen hususlara işaret eden Manap, “Cezaevinde rutin bir şekilde 15 günde bir arama yapılır. Yine arada rutin dışı aramalar da yapılır. Son iki yılda rutin dışı en az 10 defa arama yapılmıştır. İddianamede suç oluşturduğu belirtilen cezaevinde 2020 yılında yapılan aramada ele geçen ve iddianamede detayları anlatılan tüm dokümanlar rutin ve rutin dışı aramalarda ele geçmiş ve suç içermediği tespit edilerek bana iade edilmiş dokümanlardır. Suç oluştursaydı geri verilmezdi” dedi.
‘Cezaevi deposundaki valiz suç konusu’
Tahliye olduğu günü anımsatan Manap, yanında bulunan poşetlerde yazdığı yazılar, mektup ve çeşitli hediyeler olduğunu ayrıca çıktığı sırada cezaevinin kendisine bir çanta verdiğini belirtti. Bu çantayı 10 yıl önce sevk edildiği cezaevine teslim ettiğini ve cezaevinin ise valizi depoya attığına dikkat çeken Manap, “İçinde ne olduğuna bakmadan aldım, valizi aldıktan sonra polisler etrafımı sararak beni gözaltına aldıklarını söylediler, olay aynen böyle gelişti. Bu valiz 10 yıldır görmediğim bir valizdi” dedi.
‘Valizin içine benim yanımda bakmadılar’
Emniyete götürüldükten sonra valiz içindeki eşyaların kendi önünde aranmadığını da sözlerine ekleyen Manap, “Daha sonra savcı avukatlarıma, valizde suç unsuru materyaller bulunduğunu söylemiş. Benim tutsak olmam fikirlerimin, şahsi ilişkilerimin olamayacağı anlamına gelmez. Benim yazdığım yazılar dahi iddianamede örgütsel olarak değerlendirilmiştir. Yayınlanmayan, dışarıya gönderilmeyen, kimse ile paylaşmadığım yazınsal çalışmalarım yani duygu ve düşüncelerimin suçlamaya dayanak yapılarak yargılama konusu olduğunu düşünüyorum” diye kaydetti.
Görüşme suçu
Tanıdıkları ile yaptığı görüşmelerin suçlama konusu yapıldığını ifade eden Manap, “Bunlarda suç içeren bir şey olmadığı gibi bu konuşma içeriğinden çok daha fazlasını talep olarak devlet kurumlarına dilekçe ile iletmiş bir insanım. Cezaevinde bulunduğum dönemde yasal hakkım olduğunu düşündüğüm şeyleri ya da haksız uygulama olarak gördüğüm şeyleri elbette ki ailemle, arkadaşlarımla paylaştım ve hatta devlet yetkililerine de yazdım” dedi.
Açlık grevi
Yine “suç” üretilen konuşmalarından birinin de açlık grevleri eylemlerine dair olduğunu dile getiren Manap, “Konuştuğumuz açlık grevi, o dönem birçok cezaevinde olan tüm cezaevlerinde kanun ve hükümlerin uygulanması benim de doğru bulduğum ve o nedenle katıldığım bir eylemdir. Zaten Adalet Bakanlığı da bu grevin amacını doğru bulmuş olmalı ki tüm cezaevleri gibi İmralı Cezaevi’ni de taleplere dahil etmiştir ve bunun üzerine de grev bitmiştir ” diye kaydetti.
Beraat ettiği dosyadaki görüntüler
El emeği ile ördükleri bileklik ve çantaların satılmasının da suçlama konusu haline getirildiğini belirten Manap, “Kazandığımız küçük meblağlı paraların örgütsel bir amacının olamayacağı açıktır. Kısaca bu şekilde belirttiğim diğer iddiaların da örgütsel bir yönü yoktur. Ayrıca anlattığım bu iddianamenin ilk 26 sayfasında belirtilen iddialar benim Kocaeli 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığım döneme ilişkindir. Ben Kocaeli 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 gizli tanık beyanına dayalı olarak ‘örgüte üye’ olma suçundan yargılandım ve beraat ettim. Hakkımdaki beraat kararı istinaf edilmeksizin 19 Kasım 2021 tarihinde kesinleşmiştir” diye konuştu.
Karar duruşması 1 Haziran’da
Manap, tahliye ve beraat talebinde bulundu. Mahkeme, Manap’a cezaevi tarafından verilen disiplin cezalarını sordu. İddia makamı ise suç vasfına dikkat çekti ve “Örgüte üye olmak” olarak değiştirilmesini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, Manap’ın tahliye talebini reddetti. Mahkeme, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın Cumhuriyet Savcısına gönderilmesine karar vererek, duruşmayı 1 Haziran’a erteledi.
Ne olmuştu?
1992 yılında Riha’da (Urfa) gözaltına alınan ve Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanan Şadiye Manap’a, “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezası verildi. Tutuklandığında henüz 24 yaşında olan Manap, sırasıyla Riha, Midyad (Midyat) ve son olarak da Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde kaldı. Cezaevinde kaldığı süreçte sayısız kez işkenceye maruz kalan Manap, birçok kez de açlık grevi eylemlerine katıldı. Manap, 30 yıllın ardından 1 Aralık 2023 sabah saatlerinde tahliye edildi. Manap, tahliye işlemlerinin ardından henüz cezaevinden çıkmadan, daha önce hakkında yürütülen 2020 tarihli bir soruşturma gerekçesiyle Kocaeli Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alındı. Açılan soruşturma kapsamında daha önce ifadesi alınan Manap, “yazı örneği” alınmadığı gerekçesiyle Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Manap, 5 Aralık 2022’de Kocaeli Adliyesi’nde Sulh Ceza Hakimliği kararı ile tutuklandı.
HABER MERKEZİ