Çıkarılan yargı paketlerinin yargı bağımsız olmadıkça çözüm olmayacağını belirten hukukçular, ‘AKP ve MHP önümüze koydukları yargı paketi ile istismarcıların tahliyesini talep ediyor’ dedi
Hükümetin “Yargı Reformu Strateji Belgesi” kapsamında ilk paket 24 Ekim 2019 tarihinde yürürlüğe girdi. Hazırlıkları ve tartışmaları devam eden 30 maddelik ikinci “Yargı Paketi”nin ise bu ay Meclis’e sunulması bekleniyor. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Eş Sözcüsü İlknur Alcan ve avukat Yekbun Sevdalı bir ve 2’nci “Yargı Paketi”ne ilişkin değerlendirmede bulundu.
‘Bu paketler çözüm değil’
Çıkartılan yargı paketlerinin Türkiye’deki adalet sisteminin ne halde olduğunu gözler önüne serdiğini belirten ÖHD İstanbul Eşsözcüsü İlknur Alcan, “Çünkü bağımsız bir yargı yok, hukuk güvenliği yok. Tamamen iktidara bağlı mahkemeler söz konusu. Özellikle iktidara muhalif kişiler tamamen yargı yolu ile ‘terbiye edilmeye’ çalışılıyor. Eğer iktidara karşıysanız mutlaka hakkınızda bir soruşturma açılıp çok hızlı bir şekilde yargılanıyorsunuz ve mutlaka ceza alıyorsunuz. İstinaf mahkemeleri de çok hızlı bir şekilde bunları onaylıyor” diye belirtti. “Cumhurbaşkanına hakaretten” çok fazla davanın olduğunu ve bu yargılamalarda insanların mağdur edildiğini söyleyen Alcan, “Yargı bağımsız olmadığı, iktidara bu kadar bağlı olduğu sürece bu paketler çözüm değil. Bu paketler sadece sökülen cilanın üzerini tekrardan kapatmaktır” diye konuştu.
‘Kadını eve hapis etmeye yöneliktir’
Şuan tartışılan ikinci yargı paketine dikkat çeken Alcan, “Biz özellikle kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve benzeri suçlarla ilgili herhangi bir indirim uygulanmaması yine aynı şekilde bunun af kapsamına sokulmaması gerektiğini düşünüyoruz. İkinci yargı paketinde nafakada tartışılıyor. Yine kadına yönelik şiddet dosyaları da tartışılıyor. İktidar nafaka konusunda çeşitli mağduriyetler yaratmaya çalışıyor. Bu konuda yapılan kampanyalar aslında tamamen kadını eve hapsetmeye yöneliktir. Kadın boşanmasın, mantığıyla ya da kadını boşanamasın durumuna getiriyorlar. Uğradığı şiddeti kabullensin, eve kapanıp daha çok çocuk yapsın, tamamen evin içinde yaşasın mantığıyla yapılan düzenlemeler bunlar” ifadelerini kullandı.
‘Elindeki hakkı almaya çalışıyor’
Nafakanın kaldırılması durumunda kadının ekonomik anlamda korunmasız bir duruma geleceğini sözlerine ekleyen Alcan, Anayasa Mahkemesi’nin nafaka konusundaki “Sebepsiz zenginleşmeye yer vermeyecek şekilde olmalı” kararını hatırlatarak, “Nafaka ödeyecek ve ödenecek kişinin ekonomik durumu göz önüne alınıyor. Türkiye koşullarında sıradan insanlar için belirlenen nafaka zaten 300-500 TL civarıdır. Bu çok düşük bir miktar. Devlettin sosyal devlet hakkına bu konudaki mağdur tarafı koruması gerekiyor. Normal koşullarda aslında mağdur olan kişilere bu konuda destek çıkması gerekirken, elindeki bir hakkı şuanda tamamen almaya çalışıyor” ifadesinde bulundu.
‘Önü alınmayacak duruma gelir’
İnfaz kanunundaki değişikliğin kadın cinayetlerini, tacizcileri kapsamaması gerektiğini aktaran Alcan, “Erkekler kadınları defalarca kez vahşice katlettiler ve Türkiye’de buna her dönem yargıda bir bahane bulundu. Takım elbise giymesi bile indirim sayıldı. Duruşmalara gelip ‘çok seviyordum öldürdüm’ demesi indirim nedeni sayıldı. Türkiye’de buna her dönem bir gerekçe bulundu. Ve eğer şimdi kadına yönelik şiddete indirim uygulanırsa, bunun önü artık alınamayacak duruma gelir” ifadelerini kullandı.
‘Vahim sonuçlar yarayacak’
İkinci yargı paketinde “Çocuk ve tecavüzcüsü, ya da çocuğu istismar eden şahıs arasında 10 yaş ve üzeri ise ve evlilikte gerçekleşirse eğer bu şahsın cezasının erteleneceği, cezaevinde infazının gerçekleşmeyecek” gibi bir değişikliğin yapılmasının öngörüldüğünü aktaran avukat Yekbun Sevdalı, bunun tecavüzü meşrulaştıracağını, kadın cinayetlerinin de arttıracağını söyledi. 16 yaşını bitirmemiş çocuklarla evlenmiş ve cezaevine girmiş olan şahısların infazının ise erteleneceği tartışmalarının yapıldığını ifade eden Sevdalı, “MHP ve AKP’nin önümüze koydukları yargı reformu paketi ile cezaevinde olan istismarcıların indirimli ve şartlı olarak cezaevinden çıkarılmasını talep ediyor. Bu da kadınlar ve çocuklar açısından çok daha vahim mağduriyetler yaratacaktır ” diye konuştu.
MA