Antep’te 9 kentte 41 gazeteciyle görüşülerek hazırlanan raporda, yerel medyanın sansür ve otosansür kıskacında olduğu, BİK’in dayatmaları sonucu ise Kürtçe yayımcılığın bitme noktasına geldiği ifade edildi
Antep Üniversitesi ve Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen “GAP Bölgesinde Faaliyet Gösteren Yerel Medya Kuruluşlarının Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi – İhtiyaç Analizi Yapılması ve Eylem Planı Hazırlanması” projesi kapsamında GAP’ta yer alan 9 kentin yerel medyasının sorunları tespit edilerek rapor haline getirildi. Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde çalışan öğretim görevlileri tarafından gerçekleştirilen raporlama kapsamında içerisinde gazete, haber sitesi, televizyonun bulunduğu 25 medya kuruluşundan 41 kişiyle bire bir görüşülerek sorunlar yerinde tespit edildi. Sorunlar ekonomik, politik ve kültürel olarak 3 grup halinde sınıflandırılırken raporlama sonucunda çarpıcı sonuçlara ulaşıldı.
‘BİK’le gelirlerimiz azaldı’
Kamu ilanlarının dağıtımına ilişkin problemleri ortadan kaldırma maksadıyla 1961’te kurulan Basın İlan Kurumu’nun (BİK) Güneydoğu Anadolu Bölgesi örneğinden bakıldığında tarihsel misyonunu yerine getiremediği belirtilen raporda, medya temsilcilerinin BİK’e dair görüşlerine yer veriliyor. Bir medya temsilcisi BİK’in gazeteler için büyük problem olduğunu belirterek, “Avrupa’da BİK yok. BİK bize bazı şeyleri dayatıyor. Yerelde gazetecilik yapmak çok zor. Biz idare etmeye çalışıyoruz. Şu şehirde 14 tane ilan alan gazete var. Ama bence sıksan 4 ya da 5’inin ilan alması lazım. BİK yetkililerine, ‘Kriteri koyuyorsunuz. Biz uyuyoruz ama siz uymayanlara da prim veriyorsunuz’ dedim. BİK’in gelmesiyle birlikte gazetelerin gelirleri düştü. Eskiden ihale ilanını veren kurum hangisiyse faturayı o kuruma keserdik. Kurumda ödenek ne zaman olursa öderdi. Tabii bu süre bir yılı da bulabiliyordu. Ancak BİK’le birlikte parayı beklemiyorsun. Her ayın başında veya ortasında paranı alıyorsun. Tabii yüzde 15’ini kesiyor. Yüzde 15 ciddi bir rakamdır. Sen madem yüzde 15 ortağımsın o zaman kira payını arttır; benim de gelirim artsın” diye belirtiyor.
‘Bu gazetecilik mi? Değil’
Medya temsilcilerinin biri “Öyle iki arada bir derede kalıyoruz ki işin içinden çıkamıyoruz. Bana anlatılan bir olayı yazamamanın ezikliğini hissediyorum. Bu gazetecilik mi? Değil. Vicdani olarak da kendimi bu işten sorumlu tutuyorum” diyor.
‘Muhabiri konuşan yok’
Antep’te yerel gazetede çalışan bir muhabir ise muhabirlerin çok zor şartlar altında çalıştığını ifade ediyor. Yerel medyada çalışanların durumunu kimsenin konuşmadığını vurgulayan muhabir, “Cemiyetler diyoruz. Antep’te 8 cemiyet var. Gazetelerin durumları konuşuluyor. Ancak gazetecinin durumu konuşulmuyor. Muhabir gazeteye paranın gelip gelmediğine bakmaz. Haberinin kalitesine bakar. Bu problemler bizi de etkiliyor. Biz kendi içimizde konuşuyoruz. Hiç kimse demiyor muhabirin maaşı da şu kadar olmalı. Muhabirin maaşını, hayat şartlarını konuşan yok. Gazete sahipleri zaman dilimi konusunda iyi niyetliler. Gece çıkma, şuraya falan gitme diyorlar. Ama sabahın 7’sinde gazetede olmamı da istiyor. Çünkü tek kişiyim ben. Koşulları bilerek bu işe girdik ama daha iyi niyetli olunabilir. 13 saat çalışan muhabir olmamalı” diyerek muhabirlerin çalışma koşullarına dikkati çekiyor.
Antep’te çalışan bir başka muhabir de “Buradaki bütün gazetelerde çalıştım; 28 yılı geride bıraktım. Gazete sahipleri, kendi şoförünü, matbaacısını, çaycısını, ahbabını BİK’e gazeteci olarak gösteriyor. Sigortasını yapıyor. Sarı basın kartı çıkarıyor. İşi 1 ya da 2 muhabire yaptırıyor. Bu sebeple 3 fakülte bitirmiş birisi olarak 5 yıl sonra emekli olacağım ama benim hala sarı basın kartım yok. Bu sebeple basın çalışanları kendilerini gazeteci olarak görmüyor, gazetede satılmıyor” ifadelerinde bulunuyor.
‘Israr edince bedel ödüyorsunuz’
BİK’in ilan verme noktasında koyduğu ölçütlerin ağırlığına dikkati çeken bir gazete sahibi de kaç personel çalıştıracaklarına, gazetenin kaç sayfa çıkarılacağına, en az kaç adet satılacağına BİK’in karar verdiğini hatırlatıyor. Başka bir ticari işletmenin ekonomik duruma göre üretimi azaltma ya da arttırmaya karar verebildiğini paylaşan gazete sahibi, “Ama biz böyle bir şey yapamıyoruz. Vergi vermeye, sigorta primi ödemeye, kira ödemeye devam ediyoruz. Bu çözülmesi gereken bir sorun, ancak çözümü nedir bende bilmiyorum. İşe ticari bakmaya başlayınca da gazetecilik etiğini zorlamaya başlıyorsunuz. Gazetecilik etiğinin etrafında durduğunuz zaman ise ticari olarak bedel ödüyorsunuz” diyor.
‘İki arada kaldık’
Raporda GAP bölgesindeki yerel medyanın politik ve ideolojik sorunlarının, özellikle Kürt nüfusun daha yoğun olduğu bölgelerde yine Kürt sorununa bağlı olarak şekillendiği vurgulanırken, temel görevi halkı ilgilendiren olgu ve olayları aktarmak olan yerel medyanın bu görevi yerine getirme noktasında farklı baskı mekanizmalarına maruz kaldığı toplantılar boyunca dile getirilen bir konu olmuş. Gazeteciler toplantılarda özellikle yerel kamu otoritelerinin olumlu bir icraatını haberleştirdiklerinde bazı kitlelerce “yandaş” olarak tanımlandıklarını, diğer taraftan kamunun bir icraatını eleştirdiklerinde ise “terör örgütü destekçisi” yaftasıyla karşı karşıya kaldıklarını anlatıyor. Raporda gazetecilerin haber pratikleri açısından hem bir otokontrol mekanizmasının sıklıkla devreye girmekte olduğuna yer verilirken, siyasal otoritelerden gelen taleplerin bu kontrol süreçlerini ağırlaştırmakta olduğu kaydediliyor.
Kürtçe içerik üretemiyorlar
Gazetelerin Kürtçe içerik üretmesi için aynı içeriğin Türkçe olarak üretme zorunluluğunun BİK tarafından getirildiğinden kurumdan ilan almak durumunda olan gazetelerin maliyeti arttıracağı gerekçesiyle sadece Türkçe içeriğe yöneldiği tespitine yer verilen raporda, “Buda bir anlamda halkla aralarında bir mesafe oluşmasına yol açıyor. Bu konuda bir gazete sahibi şöyle konuştu: ‘Türkçe okuma yazma bilmeyen nüfusa ulaşmak için Kürtçe gazete sayfası vardı. Ancak BİK, bu sayfaların Türkçe karşılığını da istedi. Bunu yapmak da ekstra istihdam demek; bunu karşılayamadığımız için de yapamıyoruz artık’ dedi’” diye belirtiliyor.
KAYNAK : MA